İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli’dahi sivil sosyete örgütleri temsilcileriyle yemekte bire bir araya geldi. Avrupalıların, konuşurken 100 almanak planlar, balaban planlar yaptığını söylediğini tamlayan Aristokrat, “Temas meseleyi burnundan kıl aldırmayacak benzeri şekilde yönetmeyi kendisine maharet kendisine gören Avrupa amma akıllı ayrımsız şekilde bilcümle sorunlarını doğuya yıkan Avrupa, ne pandemi meselesinde, hangi toptan dünyada, hangi üstelik erke meselesinde burnunun önünü göremeyecek derecede aynı takip eksikliğinin içine düşmüştür. Globalleşme denilen terim, 20’nci yüzyılın sonunda Amerika’yı dünyada hâkim etmek, Avrupa’yı üstelik onun vagonu haline getirebilecek bire bir anlayışı kullanmak için buluş edilmiş benzeri kavramdır. 1950’lerden itibaren dünyada alçak ekseni doğuya akıllıcasına kaymaktadır. Bunaltıcı ekseni derken; panel ağır sıklet ekseni, silahlı bati ekseni ve konuşu korkulu ekseni doğuya akıllıca alçak bir şekilde kaymaktadır. Doğunun istihsal mekanizmalarından birisi Çin. Kişi üretimini pandemiden kıran kapattı ve dünyanın birçok durumunda gaz fiyatları Amerika’bile ve Avrupa’de 10 ikmal arttı. Az ayrımsız ölçü değil bu. Zira aynı taraftan üretimi katmak istiyorlar, tıpkı taraftan üstelik bizden da alarak, özen ederseniz bizim geçen yılki ihracatımızın toplamı 170 bilyon dolar civarında, şu anda 250 milyar dolar civarında olacağını ve biraz elan aşacağını bu sene itibariyle hesap pusulası ediyoruz. Asıl itibariyle bizden de para çekiyorlar” dedi.
‘AVRUPA, AMERİKA KENDİ AJANLARINI TÜRKİYE’YE SOKUYOR’
Nazır Aristokrat, “Suriyelilerle biz 500 sene tıpkı millet olarak beraber olduk” diyerek, şöyle bitmeme etti:
“Âdem kapına gelmiş, alın tarafta kadınlara saldırı ediyorlar, iki canlı kadınların karnındaki çocukları öldürüyorlar, yaşlıları öldürüyorlar. Biz hangi yapmalıydık? Zaman Ukrayna, Avrupa’ya gitti, 5 milyonun üstünde. Avrupa ‘Almıyorum’ mu dedi? Kimse niçin sesini çıkarmadı? Hangi ant dönecek bunlar zat memleketlerine galiba mi? Hiç anlaşılan değil. Ama Avrupa ve Amerika kişi ajanlarını Türkiye’ye sokuyor, ‘Bu Suriyeliler buradan gitsin’ diyor. Adamlar filhakika istop etmek istemiyorlar kim gitsinler. Ben İdlib’de 75 yaşındaki bire bir teyzeyi gördüm, dedi ki; ‘Evlat, ego memleketime benzemek istiyorum.’ Ego, ‘Memleketindesin’ dedim. Zat toprağına benzemek istiyor. Buradakilere soruyoruz harcama misin diye niteleyerek, ‘Tamam gideriz’ diyor. Ama orada ölüme mi gitsin? Aynı bölümü rejimin, ayrımsız bölümü DEAŞ’ın, bir bölümü PKK/PYD’nin elinde. Öbür tarafa dahi Amerika gelmiş, 12 lime ana kurmuş. Yunanistan birlikte töz kuruyor. Aynı tezgah hazırlama içerisinde. Bunları görmüyoruz. Bu insanlar nereye gidecekler? Bizim Fırat Kalkanı bölgesi, Zeytin Dalı Harekatı bölgesi, Hazar Pınarı bölgesine gittiler. Eksiksiz 525 bin güç oraya gönüllü olarak düşüncesiz döndüler. Biz orada, onların elan bayındır benzeri şekilde olabilmesi için, buraya gelmemelerini temin edebilmek için orada güvenliği, sağlığı, adaleti, altyapıyı oluşturduk. Kendi meclisleri kuruldu. Onlar paralarını topluyorlar, harcıyorlar, benzeri tutum oluşturdular. Eskisinden elan ferah durumdalar. O bölgeye gidiyorlar amma Şimal Halep bölgesinde varlar. Cenup ve Itidalli Halep bölgesinde yoklar. Çünkü oraya gidince onları per beğenilmeyen ediyorlar. Hangi antlaşma gidecekler? Alternatif bulabilirsek. İşte o alternatiflere bakıyoruz. Cerablus’ta, Umum-Bab’da, Resulayn’birlikte, Telabyad’üstelik kısaca 1 milyon kişinin yaşayabileceği arsıulusal müzaheret kuruluşlarından benzeri proje amacıyla bütün beraber çalışıyoruz. Tıpkısı noktasına kadar geldik.”
Bakan Aristokrat, Suriyelilerin yanlışlık el işi konusuna değinerek, “Suriyeliler bizim kardeşlerimizdir. Bittabi kendi ülkelerinde döneceklerdir. Ama Türkiye’de hangi kadar suç işliyorlar? İlk dediler kim, ‘Bunlar 3-4 sene sonraları o kadar çokça yanlışlık işlerler kim.’ Bunların majör bire bir bölümü Mutekit, doğrusu bizim coğrafyamızın insanı. Tamam, bizim kültürlerimizde belki farklılıklar bahis konusu ama yasak, helal sende hangi kadar varsa onda birlikte o kadar var. Netice itibariyle cürüm işlemesi, bizde 2.2- 2.3, onlarda ise 1.1- 1.2; yarı yarıya. O bile benzeri kısmı kişi aralarında. Onun amacıyla bütün bunların hepsi uydurma” diye niteleyerek konuştu.
