Serencam An | 8 işçinin öldüğü faciada 6 TTK yöneticisi yeniden bilge karşısına çıkacak

8 işçinin öldüğü faciada 6 TTK yöneticisi baştan bilgili karşısına çıkacak

ZONGULDAK – Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde 2013 yılında meydana mevrut ve 8 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın 9. yılında 6 TTK yöneticisi kazada sorumlulukları olduğu gerekçesiyle yeniden hakim karşısına çıkma. Hazırlanan iddianamede dahi müteahhit firmanın işyerinde maharet nezaretçi ve hisse senedi güvenliği uzmanı ve ateşleme nezaretçisinin bulundurulmadığı, risk analizinin yapılmadığı kabil ihmallere özen çekildi.

Bartın’bile 41 maden işçisinin hayatını kaybettiği grizu faciasının ardından 2013 yılında Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde 8 işçinin hayatını kaybettiği eroin faciasına ilgili 6’sı TTK yöneticisi olan şüpheliler 25 Ilk Teşrin günü bilgili karşısına çıkma. TTK Umumi Müdürü Kazım Eroğlu’nun patlamanın yaşandığı gün Kozlu Büyüklenme Müdürü olduğu faciadan 9 sene sonra hazırlanan iddianame Zonguldak 3. Dokunaklı Ukubet Mahkemesi’nce akseptans edildi.

Apansızın doğal gaz ve kömür patlaması (degajman) olayının yaşandığı ve 8 işçinin hayatını kaybettiği Kozlu beyaz zehir faciası sonrası dönemin TTK Umumi Heyet Başkanı, Yönetim Kurulu üyelerinin ihmali bulunduğu iddiasıyla 2014 yılı Eylül ayında hazırlanan iddianamede Erke ve Bittabi Kaynaklar Bakanlığınca soruşturma izni verilmeyince 28 kişi üzerine anket ve kovuşturmaya gerek olmadığı yönünde değişmeyen verilmişti.

AYM’ye yapılan başvuruyla yargılamanın önünü açıldı

İtiraz sürecinin başlamasının peşi sıra takipsizlik kararlarının itirazları reddedildi. Dosyanın Esas Mahkemesi’ne gönderilmesinin ardından TTK yöneticilerinin yeniden yargılanmasının önü açıldı. Bunun konusunda dönemin TTK Umumi Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı ile yönetim kurulu üyelerinden oluşan 6 kaba üzerine hazırlanan iddianame geçen 28 Mayıs’ta tamamlandı. 3. Pahal Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmada “Görevi kötüye kaplamak, taksirle ölüme ve yaralanmaya bozukluk olma” sulamasıyla bilge karşısına çıkacak olan şüpheliler kendilerini savunacak.

‘Galerinin sürüleceği ocak kaliteli gazlı eş, degaj tehlikesi olduğu bilinmektedir’

Cumhuriyet Savcısı Öz Saygı Üzgül aracılığıyla hazırlanan iddianamede degaj faciasının yaşandığı olayla ilgili ihmaller; ait yönergelerle açıklandı. İddianamede facianın meydana geldiği ocağın kaliteli gazlı sülale olduğu ve degaj tehlikesinin olduğunun bilindiği belirtilerek şöyle denildi:

“Sekiz kişinin ölümü ve sekiz kişinin yaralanması ile meydana gelen gelişim kazası eksi 630 kotundaki galeride larp degajman olayı olmuştur. İhaleye çıkıldığı anda tedarik galerisinin sürüleceği kömür ocağının kaliteli gazlı aile olduğu ve bu ocakta şapadanak degaj tehlikesinin olduğu bilinmektedir. Rappadak degajman tehlikesinin giderilmesi üzere uygulanacak olan işlem gazlı kömür damarlarına metan drenajı uygulaması yapılmasıdır. Bataklık Gazı drenajı, ayrıntılı ahit ve korkulu faaliyet müstelzim bire bir araştırı sonucunda büyük tıpkısı yatırımla gerçekleştirilebilecek pahalı ayrımsız işlemdir. Lüzumlu Kozlu TTK Müessesesi gerekse TTK Genel Müdürlüğü’ne tutkun başka müesseselerde metan drenajı uygulaması bulunmadığından vehleten degajman tehlikesini azaltabilmek ve hazırlık alabilmek amacıyla galerilerdeki taharri, uçucu ve rahatlatma sondajları kadar artma sondajlarının gelişigüzel gerçekleştirilmesi bir ıztırar halini almıştır” ifadelerine düz verildi.”

İddianamede sondajların sayısı ve uzunluklarının kişiye bağlı olmayın “TTK Herhangi Bir türlü hafriyat, tedarik, üretim, taşımalık, inşaat, imalat, anahtar, tamirat ve hizmet işlerine ilişik ‘genel güvenlik'” şartnamesinin sondajlarla ait bölümünde düz düz maddelere birlikte saha verilerek şöyle denildi:

“Grizu bulunabilecek veya larp grizu boşaltma tehlikesi olan yerlerde en az 25 metre boyunca arama sondajları yapılmalıdır. Muayene gaga noktası ile arın arasındaki ara 5 metre kala sondajlar tekrarlanacak galeri canip cidarı ile istikşaf arını beyninde her antlaşma bildirme birkaç 5 metrelik topum bulunmalıdır. TTK Saha şeş jelatinit patlayıcı maddesinin kullanılması esaslarını belirleyen yönergesinde dam perforaj ve ateşleme ile ilişkin genel hususlar yanı sıra, ateşleme işinin nezaretçi kontrolünde şahsen ateşleyici aracılığıyla yapılacağı, keriz atılacak yerin en son nezaretçi ve ateşleyicinin terk edeceği, lağımın 10 veya 20 meyilde keriz doğrultusunda 25 metre boyunda yapılacak sunma birkaç 3 uçucu sondajları ile ilerleyeceği, sondajın bitimine 5 metre kala pilotun sondajın tekrarlanacağı belirtilmiştir. Başmühendis Nevzat Ü.’nün -630 teftiş yazısında şarki rekup lağımında ayrımsız nüsha uçucu sondajı olduğu, bu rekup lağımın keseceği damar sayısı ve formasyon özelliği göz önüne alınarak bildirme birkaç 3 sondajla ilerlenmesi ve 5 metre kaldığında sondajların yenilenmesinin degaj riskinin önlenmesi açısından yararlı olacağı kanaatini belirtmiştir. Esasen eroin ve taşocakları işletmelerinde ve tünel yapımında alınacak iştirakçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine ait tüzüğe göre Taharri muayene deliklerinde grizu veya başka zararlı gazların varlığı anlaşılırsa, iş durdurulur. İşçiler bahis konusu yeri metrukiyet ederler, methal yeri kapatılır. Ebat yetkililere bildirilir” denilmiştir.”

Muayene föyü ihmali ortaya çıkarttı

İddianamede hele arında müteharrik şahit işçilerin beyanı ve taharri föyü incelendiğinde kazanın meydana geldiği kömür ocağında sondajların uyuşma şartlarına ve nizamname kurallarına akıllıca yapılmadığının engelsiz ortaya çıktığı yer aldı. Teftiş ve kontrollerin hem asıl işveren TTK Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi hem da ast işveren Film Yıldızı İnşaat A.Ş. sorumluları aracılığıyla yeterince özenle gerçekleştirilmediğine özen çekilen iddianamede ölüm ve yaralanmalara amil olan olayla ilişkin kusurlar şöyle sıralandı:

“Çalışan ocakta kömür damarlarının gazlı olduğu bilinmesine rağmen metan drenajı uygulaması yapılmamıştır. Galeri sürülmesi sırasında yapılan sondajlar sayı ve uzunluk olarak mikro olup sondajlar yetkililerce özenle denetlenmemiş ve özellikle taharri uzunlukları kontrol edilmemiştir. Gaye Arık’ın 2013 tarihli ilişik ifadesinde sondajı eden şef Mustafa Ü.’nün kendilerine 18 metre tetkik yapıldığını söylediğini, sondajı denetleyen Gaye B.’ye da hikmet verirken 20 metre etüt yaptığı bilgisini verdiğini ileri sürdü. Şahit adına dinlenen işçilerin tıpkısı kısmı sınırlı benzeri ücretlerinin bulunduğunu, bunun üzere günce artma mesafesi belirlendiğini bu mesafeyi aşmaları halinde ise prim alıyor olmaları cihetiyle bundan sonra para kullanmak için kimi vakit sondajsız mutluluk bile yaptıklarını bildirme etmişlerdir.”

‘Sondaj kayıtları sondaj föylerine gelişi sunturlu işlenmiş’

İddianamede araştırma kayıtlarının sondaj föylerine gelişi güzelce işlendiği, tetebbu föylerindeki bilgilerin doğruluğunun yetkililer aracılığıyla taharri edilmeden imzalandığına düzlük verildi. Sondajlar amacıyla gelişigüzel yönde sondaj kapasitesi olmayan biricik tıpkı araştırma makinesinin bulundurulduğu ve yüklenici şirkette sadece aynı sondör çalıştırıldığı yegâne sondör ve tek makine olması sebebiyle galeride ilerlemenin aceleci bereket sağlamaya engel olduğu melhuz sondajlara ehliyetli önlem verilmediğine dikkat çekildi. Sondöre birden degajman olayı ve sondajların önemi konusunda eğitim bilimi verilmediği, ilçe tarihinde gelişim yerinde gelişim güvenliği uzmanı bulundurulmadığı, iş güvenliği uzmanı çalıştırılmadığı için müteahhit aracılığıyla kapsamlı bir afiyet ve güvenlik dokümanının hazırlanamadığı da iddianamede kayran aldı.

‘Risk analizleri tekniğe akla yatkın hazırlanmadığı için kabul görmemiş’

Yüklenici marifetiyle hazırlanan riziko analizlerinin ehil kimseler tarafından ve tekniğine makul yerine düzenlenmediği amacıyla kurum tarafından da kabul görmediği ortaya artık. İddianamede, “Bile, galeri-keriz laden işi Grup 1. sınıf gazlı aynı vadi altı ocağında ve önceden muayyen bire bir degaj zorunda yapılmasına karşın bu özel buut üzere seçkin risk analizi yapılmamış olması zımnında işin tehlikesi, riskleri konusunda ve alınabilecek tedbirler hakkında seçkin döküm bulunmamaktadır. Hakeza tıpkı döküman bulunmadığı amacıyla çalışanların da bu konuda bilgilendirilmediği açıktır” ifadelerine kayran verildi.

“Ateşleme mahalli korunuyor olsaydı, muhtemeldir ki ölen olmayacaktı”

İddianamenin sunma dikkat çekici bölümü ise ateşleme mahallinin saha aldığı konu oldu. Yönergeye bakarak ateşleme durumunda telefon, basınçlı gelgel solunum istasyonu, ateşleme yerini gösteren tablo ve ateşleme sığınağının bulunacağına özen çekilerek, “Durumunda yapılan inceleme sonucunda ateşleme mahallinin arından 95 metre geride olduğu ve yıkılmış/fesih edilmiş olduğu ve ateşleme mahallinin, traverslerden domuzdamı üzere örülmüş olduğu tayin edilmiştir. Arından geriye akla yatkın 150-160 metrelik bir kayran degaj sonucu ortaya çıkan kömür postası ile dolmuştur. Ateşleme mahallinin bulunması müstelzim 200 metre küşayiş ve ateşleme sonrasında arından itibaren postanın geldiği duruluk dikkate alındığında, ateşleme mahalli banal 200 metrede ve ateşleme sırasında işçiler dahi bu mahalde korunuyor olsalardı muhtemeldir ki ölen olmayacaktı” denildi.

“Gecikmeli kapsül haram olmasına rağmen gecikmeli kapsül kullanılmıştır”

TTK’nın patadak gaz ve kömür püskürmgesi (degaj) olaylarına cebin alınacak güvenlik tedbirleri yönergesine bakarak ateşleme işleminde ateşlemeden etkilenebilecek yerde 3 kişiden çok kimsenin bulundurulamayacağı belirtilmesine rağmen kaza öncesinde bu mahalde ateşleme işleminde ateşlemeden etkilenebilecek 9 emanet bulundurulduğunun özen çekildiği iddianamede başka ihmallerde şöyle sıralandı:

“Ateşleme sırasında güvenliği sağlayacak nezaretçi görevlendirilmemiştir. Degajman olayının gerçekleştiği arının tümünde aynı atımda ateşleme yapılması gerekirken degajman öncesinde mevzuata muhalif namına bölümsel ateşleme (arının bire bir kısmında) yapılmıştır. Pattadak degaj riski haiz arınlarda yapılacak patlatmalarda gecikmeli kapsül kullanımı yasak olmasına karşın degaj öncesinde yapılan patlatmada gecikmeli kapsül kullanılmıştır. Gazlı ve dangadak degajman riski haiz kömür ocaklarında ateşlemenin defa böylelikle yapılması gerekirken, degajman olayının gerçekleştiği arındaki akıbet ateşlemede buna uyulmamıştır. Yüklenicinin işçileri kesene usulü çalışmaktadır. Daha aşkın çoğalma yapıldığında eline henüz çok servet geçecek işçilerin emniyet tedbirlerini ve özlük güvenliklerini ihmal etmeleri saraka konusudur. Teftiş sırasında saptanan eksikler amacıyla yükleniciye caydırıcı ve ehliyetli yaptırımların uygulanmadığı kabilinden eksikliklerin giderilip giderilmediğini izleme etmeye ilgi gösterilmemiştir. Sözleşmede ustalık nezaretçi görevlendirme sorumluluğunun kendine ilgili olduğunun belirtilmesine karşın müteahhit beceri nezaretçi görevlendirmesi yapmamıştır.”

Vekillik 2014’te soruşturma izni vermedi

Erke ve Tabiatıyla Kaynaklar Bakanlığınca 2014 tarihinde sormaca izni verilmemesine dair değişmeyen verildiği, karara alın Ankara Nahiye İdare Mahkemesi gözetiminde itirazda bulunduğu, itirazın reddedildiği bunun konusunda şüpheliler karşı 2014 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca tetkik yapmasına saha olmadığına değişmeyen verildiği da iddianamede düz aldı. Ankara Bölge İdare Mahkemesince 2018 günlü kararında amme görevlileri üzerine 2013 tarihinde Kozlu eroin ocağında fücceten degaj püskürmesi sonucunda 8 işçinin hayatını kaybettiği, etken sormaca yapılmadığı gerekçesiyle yapılan bireysel başvuru üstüne Esas Mahkemesi’nin 2018 tarihinde soruşturma izni verilmemesine ilgili hayati hakkın usul boyutunun ihlal edildiğine ilişik iddiaların kabul edilebilir olduğu bundan ekolojik ortam baştan tetkik olmak üzere dosyanın Ankara Toprak İdare Mahkemesi’ne gönderildiği, mahkemece soruşturma izni verilmemesine ait itiraza bahis kararın kaldırılmasına karar verildiği, 2013 ve 2017 tarihlerinde eksper heyetlerince rapor aldırıldığı bile iddianamede düz aldı.

Kazanın meydana geldiği ortamın ‘Kadro 1. Dershane Gazlı Ocak’ yerine tanımlandığı, icazet sahibinin TTK olduğu işletilen ocağın teknik altyapısını kullandırarak arz zir katında tedarik işlerini yürütecek şekilde eksiltme yaptığı ve ihale sonucunda Film Yıldızı İnşaat A.Ş. firmasının ihaleyi aldığı bilgisine iddianamede vadi verildi. Ancak TTK’nn zat uzmanlığı mucip işi ast işverene verdiği, yüklenici firmanın galeri-lağım rastık işinde gelişigüzel yenilik uygulamadığı üzere teknolojik olarak dahi ayrımlı aynı tesisat getirmediği, vadi altında oluşan iki çivi düzentileme ortamının gelişim güvenliği risklerine örtüsüz tıpkı yassı olduğu, denetleme ve tartı açısından bile karmaşa oluşturduğu iddianamede düz aldı. İddianamede kurulan sistemde ayıp bulunduğu, damarların doğal gaz içerikleri ve degaja yatkınlıkları üzerine yükleniciye tam vukuf verilmemesi zımnında ihaleye çıkan kurumun sorumluluğunun bulunduğu, ihaleye çıkarken görevde olan TTK Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü Rıfat Dağdelen ve gayrı umumi heyet üyelerinin sorumlu tutulabileceğine düzlük verildi.

İddianamede; bilirkişi raporuna yapılan atıfta şöyle denildi:

“Raporda bir nice kamu kurumunda görülen ve danışıklı olan temel hareket veren ve alt çalıştıran ilişkisine şartların zorlaması zımnında izin vermiş olsa birlikte bu işi ihaleye çıkaran ve münakasa sonucunda imzalanan sözleşmede imzası bulunan TTK Umumi Müdürü, Yönetim Kurulu Üyeleri ile TTK Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesesi yöneticilerinin kusur ve sorumluluğunun olduğu bildirildiği…”

İddianamede münasebetsiz Hüccet İnan’ın TTK Umumi Müdürü Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptıktan sonradan 2016 tarihinde tekaüt olduğu, çirkin R.D.’nin TTK Genel Müdürü Umumi Heyet Başkanı adına görev yaptıktan sonradan 2011 tarihinde zor olduğu, kaba Mustafa Ş.’in TTK Genel Müdür Yardımcısı namına fariza yaptıktan sonradan 2020 yılında tekaüt olduğu, suratsız Sakil O’un TTK Genel Müdür Yardımcısı olduktan sonraları 2011 yılında zor olduğu, keleş Mahmut Y.’ın TTK Umumi Heyet üyesi namına fariza yaptıktan sonra 2009 tarihinde üyeliğinin serencam bulduğu, ibret Mehmet A.’nın TTK Umumi Heyet üyesi adına fariza yaptıktan sonradan 2011 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinin sonuç bulduğu kaydedildi.

İddianamede şüphelilerin üzerlerine ertelenmiş yanlışlık yönünden alınan ifadelerinin incelenmesinde işin alt işverene verilmesini yasaklayan bir boyut olmadığı, TTK’nın KİT statüsünde olduğu belirtilerek şöyle denildi:

“İşin üzerine ehlivukuf ve genişlik gür teklif veren firmaya eksiltme edildiğini, maharet şartnamenin 2.2 hükmünde düzlük düz ‘Yüklenicinin işin devamı sürecinde gelişim durumunda yapılacak çalışmalar dolayısıyla zat işçilerinin ve hile işçilerinin kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde hasar meydana gelmesini önleyici rastgele çeşit güvenlik önlemini kabul etmek zorunda olduğu’ münhal belirtildiği, işi devralan firmanın zir işveren olarak nitelendirilmesinin türlü olmadığı, söz konusu şirketin bilirkişi raporlarının aksine ayrımlı projelerde görüleceği amacıyla işinde ehlivukuf olduğu, bahis konusu kazanın öngörülemeyen benzeri sebeple kömür oluşumu esnasında kayaç tabakaları beyninde sık görülmeyen şekilde depolanmış metan gazının taşta galeri sürülmesi yada kömür imalatları esnasında doğal gaz zonuna yaklaşması ve gaz basıncının kendini hapseden tabakaları parçalayarak larp boşluğa pattadak püskürmesi sonucunda meydana geldiği, bu durumun kendi kurumlarına saf bir buut olmadığı, son ehlihibre raporunda da bu durumun kaçınılmazlık olduğunun değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, ehlihibre raporlarının türel tadımlık taşımadığı üzerine ertelenmiş suçu işlemedikleri yönünde beyanda bulundukları; balans gösteren Yargıtay kararlarıyla dahi belgeleme olunduğu için kaçınılmazlık olgusunun hisse senedi mevzuatı ve teknolojisinin öngördüğü mecmu önlemlerin alınmasına rağmen hareket kazasının gerçekleşmesinin önlenememesi durumlarında kabul edilebileceği, somut olayda alınan uzman raporlarıyla de belgeleme olunduğu amacıyla iş mevzuatının ve teknolojisinin öngördüğü tam önlemlerin alınmadığı; eksper raporlarında ayıp durumları anlatım edilen şüphelilerin üzerlerine ertelenmiş suçu işledikleri hususunda amme davası ikamesi yönünden aranan tam şüphede bağlanmış delilin dosyada bulunduğu anlaşılmakla, eylemlerine uyan maddeleri layıkıyla değişik cezalandırılmasına karara verilmesi kanıt ve dilek olunur.”

Mavera yandan meydana gelen faciada ” Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacı, Muharrem Olumlu, Yüksel Insan, Ahmet Şekerci, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz, Satılmış Aslan” hayatlarını kaybetmiş, Hayrettin Dağkıran ise çorlu kurtarılmıştı.

Share: