Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde yıldırı örgütlerine alın sunulan kahramanca mücadelelerde yaralanan Hususi Harekat gazileri, 19 Eylül Gaziler Günü’nde duygularını Küçük Asya Ajansı ile paylaştı.
Farklı dönemlerde, Türkiye’nin ayrımlı şehirlerinde teröre karşı yürütülen operasyonlarda yaralanan ve yaşadıklarını “güzeşte” kabilinden hatırlayan gaziler, AA muhabirine görevdeyken çekilmiş eski fotoğraflarıyla kurum verdi.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, 2015’teki terörle savaşım operasyonları sırasında zırhlı dil içindeyken, yıldırı örgütü PKK’nın attığı roket sonucu yaralandığını anlatan gazi Galebe Baydar, “O yaralanmadan çevre kulağımda yüzdelik 90 duyma kaybı oldu ve hala cihaz kullanıyorum.” dedi.
Geçici görevlendirmeyle 2016’bile İstanbul’a gönderildiğini tamlayan Baydar, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında görevlendirildiği Boğaziçi Köprüsü’nde, darbecilerin açtığı ızdırap sonucu bu kat başından yaralanarak ikinci öğün gazi olduğunu anlattı.
Baydar, “Yiğitlik benim üzere aynı şereftir, onurdur. Hususi harekata girdiğim önce günden itibaren 30 sene süresince çokça hevesli çalıştım. Hakeza görevler olsa tekrar gidip canımı vermeye hazırım.” şeklinde konuştu.
“Gaziler unutulursa maziler bile unutulur”
Diyarbakır’üstelik 1992’bile teröristlerle girdiği çatışmada kolundan ve omzundan yaralanan 60 yaşındaki gazi Gökhan Dugan ise gazi olduktan benzeri yıl sonradan kardeşi Hacı Osman Dugan’ı teröre şehit verdiğini anlattı.
Yurt üzere seçkin makule fedakarlığı hücre aldıklarını belirten Dugan, “Ecdadımız bu vatan için canını, kolunu, gözünü verdi. Bizler birlikte onların torunları olarak canımızı, kolumuzu, bacağımızı ve kâh uzuvlarımızı bu vatan için feda ettik. Gerekirse canımızı dahi vermeye üstelik hazırız. Kâfi kim gaziler unutulmasın. Gaziler unutulursa maziler da unutulur.” dedi.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 1992 yılında yaralanan 66 yaşındaki Gazi Celalettin Yüksel ise gaziliğin, Allah’ın benzeri lütfu olduğunu söyledi.
Kırsal alanda PKK ile girdikleri çatışmada bacağından iki kurşunla vurularak yaralandığını nâkil Yüksel, “Biz şehitlik mertebesine ulaşamadık ama Tanrı bize gaziliği baht etti. Bundan dolayı üstelik gelgel duyuyorum.” dedi.
Yine fariza verilse aynı göreve iştahlı olacağını kaydeden Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yurt ve budun için tabii kim birilerimiz gazi olacağız, martir olacağız. Amma bu üslubu tek antlaşma yitirmeyeceğiz. Çünkü bu yurt bizim. Bölünmez bütünlüğünü tedarik etmek da esasen bize ve gençlerimize düşüyor. Ben şu dakika 66 yaşındayım. Beni gine tıpkı göreve gönderseler seve seve giderim amma bu misil şehitliği dilek ederim.”
“Niye şehit olamadım diye niteleyerek üzülüyorum”
Şırnak merkezde 2016’birlikte yıldırı örgütü PKK’ya karşı ölçülü operasyonlara başlanan önce günde yaralanan 57 yaşındaki Gazi Sağ Ders üstelik yaşadıklarını anlattı.
Ev araması sırasında örgüt üyelerince döşenen bombaların patlaması sonucu yaralanan Ibret, tıpkısı metre yanı sıra bomba patladığını ve tahminî 15 metre havaya yükseldiğini kaydetti. Yere düştükten alelacele bilahare tıpkısı bombanın elan patladığını söyleyen Öğüt, patlamalar sonucunda elinden ve şık parmağından yaralandığını belirtti.
Bu saldırıdan sağ kurtulduğuna şaşırdığını vurgulayan Öğüt, “Yiğitlik haddinden fazla kurum verici aynı yamaç ama ben “niçin martir olamadım” diye üzülüyorum. Çocuklarım birlikte benimle gelgel duyuyor. Duygusal manada kelimelere dökülemeyecek hisler.” dedi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015 yılında terörle mücadelede iki ayağını kaybeden 54 yaşındaki Gazi Ömer Kula ise gazi olduğu için cazip olduğunu söyledi.
Gaziliğin sermaye boyu taşınacak bire bir şeref madalyası olduğunu belirten Kula, “Bu vatan üzere iki bacağımı feda ettim, gerekirse vatan için daim canımı feda etmeye hazırım.” dedi.
1994’te Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yıldırı örgütü PKK ile girdikleri çatışmada yaralanan 60 yaşındaki Gazi Ahmet Yuvarlak de daim göreve hazır olduğunu söyledi.
Diyarbakır’ın Talih ve Şırnak’ın Silopi ilçesindeki operasyonlarda yaralanan gaziler
Diyarbakır’ın Uğur ilçesinde 2015 yılında ölçülü trap barikat operasyonlarında yaralanan 58 yaşındaki gazi Kaya Çalıştırıcı dahi yaşadıklarını aktardı.
Bina girişi esnasında PKK’lı teröristlerle sâdır çatışmada kolundan, gözünden ve bacağından yaralanıp gazi olan Çalıştırıcı, şöyle konuştu:
“Ben hususi harekata girdiğimde ‘Cenabıhak bana burada emekli olmayı yıldız etsin.’ dedim. Cenabıhak bana elan fazlasını verdi. Hususi harekatçı yerine zor olup gazi oldum. Oradaki operasyonlarda oğlum yaşındaki gençleri martir verdik. Bize dahi yiğitlik kader oldu. Cenabıhak tekrarını yaşatmasın.”
2015 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde yürütülen trap barikat operasyonlarında yaralanan 58 yaşındaki gazi Ahmet Yılmaz ise polis güçleri evinin çatısında teröristlerce vurularak gazi olduğunu söyledi.
Yılmayan, “Bu ülkede yaşananların ve geçmişin, unutulmaması gerekiyor. Bu ülkede, bu toprakların nasıl kazanıldığının ve elbet sahip çıkıldığının bilinmesi ve gençlerin dahi buna cemaat çıkması lazım.” dedi.
“Bizler vatan mücadelesinin canlı örnekleriyiz, bizi unutmayın kâfi”
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2016’daki çukur operasyonları sırasında çökmüş altında kalarak yaralanan 30 yaşındaki Kaan Orkun Yanar ise yılgın altında kaldığı esnada çok sevdiği devresinin şehit olduğunu boğazı düğümlenerek anlattı.
Yaşadıklarının aklından on paralık çıkmadığını kaydeden Yanar, şöyle konuştu:
“Hepimiz bu yola şehit olma şiarıyla çıkıyoruz ancak kimilerimize kader oluyor kimilerimize olmuyor. Bize gazilik felek oldu. Esasen bu büyük tıpkısı ruh. Akşam yattığınızda ve sabah kalktığınızda bu ruhu sürekli yaşıyorsunuz. Davranışlar hafızanızda sonsuz aktif. Bu gururu taşımaktan öz saygı duyuyoruz. Bizler vatan mücadelesinin hareketli örnekleriyiz, bizi unutmayın yeter.”
