Yozgat Bozok Üniversitesi Akademisyen Böyükata: “Kaderine Ayrılma Edilen Köy Okulları Yeniden Eğitime Açılmalı”

SEYFİ ÇELİKKAYA

Yozgat Bozok Üniversitesi Bilim Gökçe Yazın Fakültesi akademisyen Prof. Dr. Mustafa Böyükata, taşımalı eğitim süreciyle birlikte köylerde kaderine metrukiyet edilen okulların yeniden eğitime açılması gerektiğini söyledi. Böyükata, “Şehirlerde terbiye düz çocukların birçoğu şu anda dezavantajlı durumdalar. Toprağı görmeden toprağa dokunmadan terbiye alan çocuklarımız var İstanbul’birlikte, Ankara’dahi, ana kent şehirlerin herhangi bir tarafı betonla yığıldı. Karye okullarında ahit haddinden fazla bereketli” dedi.

Yozgat’ta, taşımalı eğitim uygulamasının ardından boşaltılan köylerdeki okulların bir bölümü karye konağı ve ekin evi adına değerlendirilmesi üzere muhtarlıklara tahsis edilirken, şişman bölümü birlikte kaderine infirak edildi.

“BAZI KÖY OKULLARI KARYE HAYAT MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Yozgat İl Milli Terbiye Müdürlüğü eliyle yapılan yazılmış açıklamada, köy okullarının canlı eğitim birimleri adına kullanılması amacıyla ‘Karye Dirim Merkezleri’ konsepti altında başlatılan proje kapsamında kentte elan ilk yaşam merkezine dönüştürülen 5 binada kurslar düzenlendiğini, 5’inde ise 58’i ilkokul, 26’sı ekol öncesi olmak için 84 öğrencinin kendi köyünde yetişek görmeye başladığı bildirildi.

Karye okullarının yeniden öğretime açılması gerektiğine dikkat çekici Yozgat Bozok Üniversitesi Malumat Yazın Fakültesi Fizik bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata, ‘müteharrik öğretmen’ uygulaması ile çaplı öğrencilerin eğitilebileceklerini söyledi.

“KÖY KOLEJİ KAVRAMINI VURGULUYORUZ”

Son zamanlarda karye okullarının baştan gündeme taşınmasının önemine değinen Böyükata, yaklaşık 20 yıldır Yozgat’ta görev yaptığını, karye okullarını benzeri mümasil meslek iddiasıyla gündeme taşımadıklarının altını çizdi. Böyükata, “Fahri adına yürüttüğümüz bazen çalışmaların sonucunda zihnimizde oluşan, gittiğimiz yerlerdeki öğretmenlerimizden, insanlardan, öğrencilerden esinlendiğimiz ortaya koyduğumuz bire bir yaklaşım biçimi, hesap biçimi gelişti. O dahi köy okullarımızın birer butik ekol oluşu. Karye koleji diye niteleyerek nitelendirebileceğimiz özelliklere erbap oluşuyla ilgiliydi. Karye koleji kavramını daim vurguluyoruz. Bu esasta aynı çeşit ekol tipi filan olarak değil, daha çok tıpkısı konsept dönüşümünü, köy okullarının en son gidilen yerler namına düşünülmemesi gerektiğini tarh etmek açısından rapor ettiğimiz benzeri madde, meal açısından bol oldu” diyerek konuştu.

“EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN YAKLAŞIMI DAHI BENİM AÇIMDAN ANLAMLI”

Yozgat Bozok Üniversitesi Bilgi Literatür Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Böyükata, kırsal bölgelerdeki öğrenci ve öğretmenlere müteveccih yürüttükleri eğitime yönelik çalışmalar kapsamında gündeme taşıdıkları kolej kavramının zenginliğiyle gelişigüzel sunma amiyane hayat birimi olan köylerin bire bir arada zikredildiği köy koleji nitelemesini sürekli rapor ettiklerini aktardı. Böyükata, “Serencam zamanlarda karye okullarına olan ilginin artışında da hem siyasal erk açısından hem da ayrımlı çapraz çevreler açısından üstelik karye okullarına gösterilen duyarlılığı göz önüne aldığımızda yaptığımız çalışmaların oldukça yerinde ve uygun olduğunu düşünüyoruz. en üst köy dirim merkezleri yerine ortaya konan Milli Terbiye Bakanlığı’nın yaklaşımı üstelik benim açımdan anlamlı. Yaptığımız çalışmaların da bu açıdan birbirini tamamlayıcı olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.

“YETENEKLERİNİ ORTAYA ÇIKARMIŞ ÖĞRENCİLER VAR”

Karye okullarına gittiklerinde okulların bazı eksikliklerini bile gözlemlediklerini kaydeden Böyükata, “Yapılabilecek şeyleri bile ayırt ediyoruz. Kendi perspektifinden gâh yeteneklerini ortaya çıkarmış öğrenciler var. Söz Gelimi resimde, müzikte, sporda bu öğrencilerin bulunduğu okullarda temas ant kol öğretmenleri olmayabiliyor. Bu nev yerler üzere ayrımlı okullardan evet üstelik ilçe merkezlerinden aktif öğretmenlik adı altında öğretmenlerin gidebileceğini de düşünüyorum” dedi.

“TOPRAĞA DOKUNMADAN EĞİTİM KAYRAN ÇOCUKLARIMIZ VAR”

“Köy okullarının birçok dezavantajlı olduğu alanlar var” diyen Böyükata, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şimdi günümüzde imkanların mübarek olmasını tığ avantajlılıktan ırak zannediyoruz. Şehirlerde terbiye düz çocukların üstelik birçoğu şu anda dezavantajlı durumdalar. Toprağı görmeden toprağa dokunmadan eğitim kayran çocuklarımız var İstanbul’da, Ankara’üstelik, metropol şehirlerin herhangi bir tarafı betonla yığıldı. Bölgelerde ulaşımla ilgilendiren sorunları var. Karye okullarında zaman çokça fazlalaşan. Okula erişim muvasala açısından baktığımızda öğrenciler avantajlı. bununla birlikte doğal ortamda saf çekicilik içerisinde zamanın eli nimetli geçirilebileceği yerler. Ego zamanın haddinden fazla artımlı olduğuna inanıyorum. Köy okullarında ekol dışı ortamların çokça oylumlu kullanılabileceğine inanıyorum. Hele günümüz eğitim bilimi sisteminde 21. yüzyıl yeterlilikleri çerçevesinde bakıldığında tümce kabil çalışmalar açısından köy okullarının haddinden fazla elan uygun olduğuna inanıyorum. Köyde mevcut benzeri bahçenin, tıpkı çiftliğin, aynı değirmenin talimhane kendisine değerlendirileceğine inanıyorum. bu haysiyetle avantajlı olduğunu düşünüyorum.”

Share: