Bebeklerde iç felcine özen: “Bebeğim ölüyor zannettim”

Bebeklerde iç felcine ilgi: “Bebeğim ölüyor zannettim”

Uzmanlar uyarıyor: “Bebeklerde geçmeyen kabızlığa dikkat”

“Bağırsakları taş kabilinden oldu, gelişmiyordu şu dakika iyi”

İSTANBUL – Çocuklarda doğumsal rahatsızlıklar ortada düz alan iç felci namına tanıdık “hirschsprung”un çoğu zaman ölme ile karıştırıldığını anlatan uzmanlar uyarıyor. Bağırsak felci nedeniyle el günler geçirdiklerini anlatan ana Çiler Doğan, “Peklik dedim, ilaçla geçer sanıyordum ilk kez duydum böyle tıpkı hastalığı, haddinden fazla şaşırdım. Haddinden Fazla tartı yaşadım imdi ölüyor zannettim, düşünün, çocuğun bağırsakları taş gibi, kilo da almıyor, gelişmiyordu, şu dakika dolgunca” dedi.

Çocuklarda doğumsal rahatsızlıklar arasında vadi düz, bağırsağın asap sistemini ilişkin “Hirschsprung” yani “çöz felci” bebeğin dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren karın şişliği, bok yapamama gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Uzmanlar bok yapılamaması durumunun aileler tarafından arızi ve kabızlık yerine düşünüldüğünü ancak bağırsak felcine cebin dikkat edilmesi gerektiği noktasında uyarıyor. Bala Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Çelebi üstelik 11 aylık bebeklerinin önceki alma olduğunu düşünen ardından değişik hastanelere götürdüklerini ifade eden iki ailenin bebeklerine makbul tedaviyi anlattı. Doç. Dr. Çelebi, hastalığa karşı ailelere heybetli uyarılarda bulundu.

“Ölüme büyüklüğünde götürebilen aynı sorunla karşı karşıya kalabilirler”

Hastalığın kabızlıkla karıştırıldığı amacıyla zaman zaman tedavisinde nazik gecikmeler yaşandığına özen çekici ve ailelere uyarılarda bulunan Yavru Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Çelebi, “Inkıbaz şikayetleri genellikle bakir doğandan itibaren başlar yani ana sütü aldığında birlikte vardır, munzam gıdaya geçtiğinde de vardır. Fakat bunlar alelumum tedaviye dirençli ittihaz tamam ve yavru büyüdükçe, bağırsak uzunluğu arttıkça ve bundan sonra beslenmeye başladıkça bu çeşit çocuklarda kabız azalacağına daha bile şiddetlenebiliyor. Otama ile kısmen salah sağlanır ama hiçbir ahit tamlık tıpkı düzelme görülmez. Bu hastalığın adına hirschsprung deniliyor, genellikle bu ölme ile karışan bire bir hastalık. 4 bin 500 doğumda ayrımsız görüldüğü amacıyla alma hastalarının arasından bu soy hastaları çıkartıp kabul etmek el oluyor. Hastaları vacip tedavi verilmezse ileride ölüme kadar götürebilen aynı sorunla yüz yüze kalabilirler. Sinir hücresi olan, gitmek isteyen bağırsağın uğrunda engel oluşum eden sinir hücresi olmayan bağırsağı çıkarttıktan bilahare artık bu hastaların kabız sorunları da kalkmış oluyor. Çocuk doğduktan sonraları şikayetinin başlamış olması haddinden fazla heybetli zira genellikle biz ana sütünde kavi kabızlık görmeyiz. Şayet bala doğduktan bilahare bir numara günü tuvaletini yapmıyorsa, yapması gecikmişse, dışkı yapmama periyotlarında karnı şişiyor ve yeşil safralı kusma var ise o ant bunun alışılagelen süregelen ayrımsız ölme olmadığını bağırsakta sinir hücresi yokluğu hastalığı olabileceğini akılda burulmak bu yönden hastaları farklı ölme hastalarından açmak gerekiyor. Esasta hirschsprung de standart bir hastalık değildir, çöz felcinin uzunluğuna bakarak dahi işaret değişir. Bu hastamız büyüdükçe, henüz aşkın besin tükettikçe çalışmayan bağırsak elan aşkın nişane vermeye başlıyor. Ameliyattan önce üstelik artık öz dışkısını yapamayacak kadar zorlandığı için ‘Anne neredeyse öleceğini hissettim’ dedi amma ameliyattan sonra şu dakika rastgele şey amacında. Beyni, siniri olan çöz normal makata açılmış oldu. Takipte kalmaları gerekiyor. Bu tür ameliyatları ne kadar er yaparsanız iç sistemlerine adaptasyonu o büyüklüğünde gür oluyor “şeklinde konuştu.

“Çok güçlük yaşadım daha çok ölüyor zannettim”

Mevlit sonrası bebeğinin rahatsızlığı nedeniyle haddinden fazla el günler geçirdiklerini anlatan ana Çiler Doğan, “Çocuğumun rahatsızlığı doğumla başladı. Ben normalde 10 günden sonrasının kabızlıkta kapalı olduğunu bilmiyordum. Baktım bala fenalaşıyor, kusmaya başladı, imdi ego paslı oldum. Bildiğimiz bire bir devlet hastanesine gittim. Röntgen amacıyla randevu almaya gittik, 6 kamer sonrasına verdi, ego haddinden fazla sinirlendim. Apayrı bir hastaneye geldik, hirschsprung diyerek aynı çor varmış. Şerç ameliyatı yapıldı, şu dakika yapıyor, çabucak ağrımız, acımız var o birlikte alışılagelen imdi düzeldi üzere hissediyorum. Çok rehavet yaşadım bundan sonra ölüyor zannettim, yeşil yeşil kusmaya başladı. Düşünün, çocuğun bağırsakları taş kadar, bala kilogram da almıyor, gelişmiyordu sonuç 1 haftada çocuk tek madde yiyip, içmiyordu. Ameliyattan tıpkısı dönme geçmiş çocuk elimizde gitti imdi o kadar sıktı kim kendisini yüzü, gözü gitti ayrımsız şey oluyor dedim. Ben kabız dedim, ilaçla maruf sanıyordum ilk defa duydum hakeza bir hastalığı ve çokça şaşırdım. Ayrıca doktoruma dedim ne emraz varmış, bilmiyordum. Bizim hocamız baktı anladı, alt taraftan ama diğer hocalar anlamadı. Fehamet, özel derken 5

hastaneye gittim bura benim altıncı hastanem çıktı sıkıldım” dedi.

“Karnı yer oldu, tümsekli olanını normal zannediyordum”

İlk bebeği Alper’i kucağına aldıktan sonradan gaseyan, inkıbaz ve us şişliği üzere nedenlerle doktora gittiğini tamlayan esas Ayşegül Akçay, “Doğduğunda dışkısını yapamadığı amacıyla hirschsprung hastalığı tür denmişti. Tığ kabul etmedik, ailem büyüyünce, biraz hareketlenince bedii, ana sütü henüz hiç almadı, alınca maruf dediler. 3-4 ayak tabanı büyüklüğünde çokça fazla kusması oluyordu, karnı haddinden fazla kabarık oluyordu, gazını çıkaramıyordu, daim karnı gurulduyordu. Şu zaman onların hiç biri yok karnı meydan oldu, ben imdi normali buymuş gelmek kim dedim. Ego şiş olanını alışılagelen zannediyordum. Konduramadım, olmamıştır tutkun değildir şeklinde önce çocuğum olması cihetiyle otama gecikti. Çabucak doktor ne diyorsa, tavsiyesi neyse komşuyu, şurası bunu dinlemeden onun çocuğunda da vardı, komşumda bile vardı, 6’ıncı ayda geçti onu beklemeden hemen tedaviye gitmelerini öneriyorum. Hem benim hem çağa üzere zordu, dışkısını yaparken o büyüklüğünde zorlanıyordu kim içim kıyılıyordu, kıyamıyordum” şeklinde konuştu.

Share: