CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ülfet Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Türkiye Yüzyılı programının bire bir parti ya de ittifak programı olmadığını belirterek, “Bu izlence hep Türkiye’ye ilişkin ayrımsız programdır”dedi.

Mehmet Uçum, Gaziantep’te, planlı Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında ‘Türkiye Sohbetleri’ toplantısına katıldı. Programa Gaziantep Valisi Davut Gül, Cumhur Reisi Başdanışmanları Ahmet Yakınlarında Köroğlu, Mehmet Çek, Ayhan Oğan, Büyükşehir Şehremaneti Başkan Vekili Latif Karadağ ve sivil cemiyet kuruluşu temsilcileri katıldı.

Toplantıda mütekellim Mehmet Uçum, Türkiye Yüzyılı vizyonu üzerine vukuf vererek, bu programın Türkiye’nin geleceği üzere atılmış mehabetli benzeri sağgörü olduğunu vurgulayarak, “Türkiye Yüzyılı programı sunulduğunda hiçbir parti ve antant yoktu çabucak Türk bayrağı vardı. Bildirme önemlisi bile Türkiye’ye ilgili ati perspektifi vardı. Dolayısı ile Türkiye Yüzyılı’nın bir numara özelliği bu izlence aynı fırka ya birlikte sözleşme programı değildir. Hep Türkiye’ye ait benzeri programdır. Bu programın ikinci özelliği ise, sadık ayrımsız program değildir. 17 başlık altında ortaya konulmuş Türkiye Yüzyılı programının majör özelliklerinden birisi da Türkiye ortak paydası konusunda oturmuş tıpkı yaklaşımdır. Nedeniyle seçme sürecine giren partilerin demokratik rekabetinin benzeri unsuru olmasının ötesinde değerlendirilmesi gereken benzeri durumdur” diyerek konuştu.

‘DÜNYADA KRİZLERİN OLDUĞU DÖNEMDEN GEÇİYORUZ’

Mehmet Uçum, dünyada krizlerin olduğu ayrımsız dönemden geçildiğini söyledi. Uçum, hakeza tıpkı süreçte devletlerin var olma mücadelesi içerisinde olduklarını anlatarak,”Özel namına andıran dönemde pandemi krizini yaşadık. Rusya – Ukrayna çatışması üzerinden çok farklı krizler yaşıyoruz. Enerji krizinin beraberinde Avrupa’bile ve dünyadaki ülkeler okkalı azık krizleri yaşıyor. Bu ortama baktığımızda dünyada küşade kırıcı savaşlarının hâkim olduğu bir dönemden geçtiğimizi görüyoruz. Evveli birlikte dokunaklı savaşları vardı ancak öyle evet üstelik hakeza diplomatik yöntemlerle ya da hukuk ile gölgelenen savaşlardı. Zaman baktığımızda ne diplomatik referanslar hangi ünsiyet referanslar kaldı. Sistemli yalana müstenit ve bunların daima tekrarlandığı benzeri pres içerisinden geçiyoruz. Hakeza benzeri ortamda baktığımızda devletler var olma mücadelesi içerisindeler” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÇOK BÜYÜK’

Rusya- Ukrayna krizinde ne Birleşmiş Milel hangi birlikte Avrupa Birliği’nin çözümü beceremediğini kaydeden Uçum, Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri ile hububat koridoru ve hava değişimi üzerine gösterişli adımlar atıldığını anlatarak, “Yaşanılan krizlere bakıldığında Rusya- Ukrayna krizinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’ni rolü olmasaydı ne tahıl koridoru konusunda adımlar atılırdı ne bile köle değişimi üstüne bire bir etap atılırdı. Bunun birlikte erke üzerine bile adımlar atılmazdı. Konfedere Uluslar ve Avrupa Birliği bunu beceremedi. Etmek ki bunlar her an etkisini yitiren ve hemen görüntüde artan kurumladır” diyerek konuştu.

Mehmet Uçum, milli devletler arasında işbirliği ve dayanışmanın gelişmesinin gerektiğine ilgi çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tabi bu büyüklüğünde münasebetsiz revan husus varken bunların çözümleri dahi var. Milli devletler ortada iş birliği ve dayanışmanın gelişmesi gerekiyor. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı ile başta müslümanlık kalkmak üzere din düşmanlığı ile mücadelede başarılı olunması gerekiyor. Bunların yanı sıra kültürel bozulmaların önüne geçilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız öncülüğünde tığ Türkiye yerine adil benzeri toptan uyum arayışı içerisindeyiz. Adaletli düzene geçişin insanlığın kurtuluşu üzere yeryüzü eke perspektif olduğu düşüncesindeyiz.”