HACETTEPE Üniversitesi Alerji Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, abuhava değişikliğinin anbean korkulu sonuçlarının olacağını söyledi. Prof. Dr. Kalyoncu, “Global istinas ile bu arada tropikal bölgedeki enfeksiyon ve paraziter hastalıklar adım adım kuzeye akla yatkın kayacak. Herhalde bizde görmediğimiz ısıtma kadar, kaldığında-azar kabil evet da leishmaniasis (şark çıbanı ve kala-paylama) kadar Irak Doğu’de tanıdık, oradan turistlerin getirdiği abacı hastalıkları henüz kesif görebileceğiz” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Alerji Hastalıkları Kürsü Başkanı Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, hele kayırıcı solunum yollarında tanıdık enfeksiyonların ansızın aşkın faktörden kaynaklandığını söyleyerek, “Tıpkısı sürü mikrop ve virüsten bahsedildiğini duyuyoruz. Hastanelerde artık karne gibi tıpkısı kağıt ile ayrı ayrı isimlerle karşımıza geliyorlar. 2 yıl evde ilişkin kaldık, maskelerimizi taktık ve şuncacık korunduk. Maskelerimizi çıkarınca bir anda bala ve erişkinler enfeksiyonun kucağına düştük. Teneffüs yolu enfeksiyonlarının gelişigüzel türü var şu anda. Mikroplarla olanlar dahi var virüslerle olanlar üstelik var” dedi.
‘ENFEKSİYONLARIN ARTMASI İKLİMLE İLGİLİ’
Sıklıkla tanıdık enfeksiyon hastalıklarında en iri problemin geçit ağrısı, kelle ağrısı ve epeyi mufassal süren öksürük olduğunu tamlayan Prof. Dr. Kalyoncu, abuhava değişikliğinin birlikte solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkili olduğunu söyleyerek, “Dünyanın iklimi giderek ısınıyor. Çevrenizdeki ne şehirde olursanız olun dağlarda kar var mı? Derelerimiz kurudu, kuyuların taban suyu bile azaldı. Barajlardaki su miktarı azaldı. Havalar üstelik eskisi kabil sevimsiz olmadığı için bu enfeksiyonların aynı hacim artması bununla ilişkin. Tabii bu yegâne amil değil. Yani; işin süresince hava kirliliği var. Ağır Sıklet miktarda intibak etmek amacıyla kullandığımız tıpkısı derinti saf müstehase yakıtların gelgel kirliliğine neden olması, fabrikaların kirlilikleri bizleri etkiliyor. Hem havaların ısıdam gitmesi hem de bu kirlilik, sınırlanmış yerde artık ve henüz canlı tıpkı arada bulunmamız balaban etkenler. Dolayısı ile enfeksiyonları henüz bunaltıcı, elan yoğun, ızdırap yaşar ağıl geldik. Bunların hepsini beraber saymak lazım. Zorunlu olmadıkça hareketli ortamlarda uzun saatler süresince kalmamalıyız. Bunu şuncacık hoppa ifadelerle belirtmeye çalıştım. Çünkü yüzde yüz bundan kaçınmak tür değil. Olabildiğince çok birey ile dar alanda bulunduğunuz antlaşma dahi peçe takın. Zaman öncesinde enflüanza aşınızı olun” ifadelerini kullandı.
‘HASTALIKLARIN PROFİLİ DEĞİŞECEK’
İklim şartlarının her an değişmesinin giderek aheste sonuçlarının olacağına ilgi çekici Prof. Dr. Kalyoncu, “İklim değişikliği böyle gittiği sürece hastalıkların profili değişecek. Toptan istinas ile bu arada tropikal bölgede, yani ekvatoral bölgedeki enfeksiyon ve paraziter hastalıklar yavaş yavaş kuzeye doğru kayacak. Herhalde biz bile görmediğimiz teshin kadar, kala-paylama üzere ya birlikte leishmaniasis (halep çıbanı) hastalığı kabilinden imdi Uzak Doğu’üstelik görülen, oradan turistlerin getirdiği tufeyli hastalıklarını elan kesif görebileceğiz. Bu, yeniden ısıdam bölgelerde pandemilere hastalık olan elan ender virüs hastalıklarının Türkiye’dahi görülmesine illet benzer. Bunun üzere hür suretle ait bölümlerin, özellikle Afiyet Bakanlığı’nın Turizm Bakanlığı ile beraber oturup ileriye yönelik değişik senaryolar üzerinde önlemler düşünmesi geçişsiz. Bizden sınırlı dışına gidecek olup birlikte vurdumduymaz geleceklere ‘oradan çor getirmesinler’ diyerek ara sıra planların yapılması lazım” diyerek konuştu.
