DOĞRU Fırka Sözcüsü Polat, Adana’da gündeme ait değerlendirmede bulundu Açıklaması

AK Fırka Umumi Komutan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Polat, “On Paralık kimesne Cumhurbaşkanı’mızın ve partimizin adını politik yasakçılıkla yan yana yazamaz. Biz siyasa meydanlarının partisiyiz.” dedi.

Çelik, Adana Havalimanı’nda gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Reisi Ekrem İmamoğlu hakkında sunulan karar kararıyla ilgilendiren tartışmaları izlediklerini söyledi.

Bu konunun tıpkı siyasal tartışma alanına taşındığını kesin bire bir şekilde gördüklerini aktaran Polat, “Evet bu siyasal tartışmada bizi ilgilendiren yan nedir? O da şu. Bu önem kararı, hüküm süreci elan kesinleşmeden aynı panel tartışma haline altılı ganyan masadaki gâh yanlar yoluyla getirildi. Bunun neticesinde de bütün haddizatında bunların tartıştığı şeyin mahkeme kararı süreci ya de geçerlilik kararı olmadığını, altılı ganyan masada birbirlerine akseptans ettiremedikleri kimi düşünceleri bu geçerlilik kararı ve etki süreci üzerinden birbirlerine fiili nitelik yaratarak dayatmaya çalıştıklarını gördü.” diyerek konuştu.

Çelik, konunun biraz elan ileriye gittiğini, CHP içerisinde aynı tartışmaya dönüştüğünü gördüklerini anlatım ederek şöyle bitmeme etti:

“O ahit birileri güya Cumhuriyet El Partisi Umumi Merkezi’ni Ankara’dan Saraçhane’ye taşımış gibi evet de o periyot Sayın (Eksiksizlik) Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilişkin planlı tartışmalar, başka birilerinin adaylığıyla ilgilendiren tartışmalara dönüşmüş gibisinden benzeri yaklaşım sergilediler. Bütün bunun ortasına dahi Sayın Cumhurbaşkanı’mızı ve partimizi bazen kafalarındaki künde teorilerinin neticesi adına bu işin bire bir tarafı üzere göstermeye mesai şeklinde bir izleme izlediler. Öncelikle şurası ikna etmek gerekir ki Sayın Reisicumhur’mız ve partimiz, Türkiye’de vesayetin yer alçak, en nahoş olduğu dönemlerde el erki mücadelesi verirken zaman bu sözleri söyleyenler, o dönüş vesayetin yanı sıra düzlük alıp bu demokratlık mücadelesini akamete uğratmaya çalışıyorlardı.”

Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanı’mızın ve partimizin gelişigüzel şekilde bunların sav ettiği siyasi kumpaslarla evet bile siyasi yasakçılık anlayışıyla müşterek getirilmesi haddini aşan, hiçbir şekilde ortaya konulamayacak, tek şekilde söylenemeyecek sakat vesayet artığı ayrımsız yaklaşımın neticesidir. Bizim partimizi ve Cumhurbaşkanı’mızı kimse bu kafalarındaki politik kumpaslarla tıpkı araya getiremez. Hiç kimesne Cumhurbaşkanımızın ve partimizin adını siyasal yasakçılıkla alay malay yazamaz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz.” ifadelerini kullandı.

“Nefret siyasetine de linç kampanyasına da derbent vermeyiz”

Polat, bütün teşkilatlarıyla kuruldukları günden bugüne kadar karşılarına ki çıkarsa çıksın bütün dünyanın gözünün önünde en slayt demokratik yarışlara girerek bildirme tüvana siyasi sonuçları almış aynı siyasi akıntı olduklarını dile getirdi.

Sandığın üstünlüğüne, demokrasiye, sandığın milli iradenin namusu olduğuna inanan bire bir siyasal akıntı olduklarını nâkil Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nedeniyle özlük aralarında yürüttükleri namzetlik tartışmaları bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor ama kendi aralarındaki adaylık kavgasının parçası haline Cumhur Reisi’mızı ve partimizi getirmeye çalıştıkları zaman bunun mıhlı karşısında dururuz. Bunların yürütmeye çalıştığı tiksinti siyasetine bile linç kampanyasına de derbent vermeyiz. Şimdi diyorlar ki ‘Ortada tıpkı hız kararı var. DOĞRU Parti kendisini mağdur gibi gösteriyor’. Benzeri kere şunu söyleyelim; sizin rastgele şekilde bizi mağdur edecek aynı siyasal kapasiteniz yok. Yalnız Cumhurbaşkanı’mızın ve partimizin adını kullanarak siyasal oportünizm yapıp istismar siyaseti üretmeye çalışıyorsunuz. Ha birileri CHP Genel Merkezine karşı Saraçhane’ye alternatif hale getirmeye çalışır. Birileri Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına cebin CHP içerisinden başkalarını fiili benzeri nitelik haline getirmeye meşgul. Hiçbir şekilde bizi ilgilendirmiyor. Onların zat bileceği iştir. Adı geçen adayları ister üst üste yazsınlar, lazım alt alta yazsınlar lüzum sağdan sola, lazım soldan sağa yazsınlar, lüzumlu toplasınlar, ister çıkarsınlar, lazım bölsünler, lüzum çarpsınlar. Bizim amacıyla fark etmez.”

Reisicumhur Erdoğan’ın, Cumhur İttifakı’nın, DOĞRU Öğür’nin budun iradesine kani bire bir şekilde, yeryüzünde millet iradesinden eksantrik ayrımsız siyasi alçak tanımayarak için devam ettiğini belirten Polat, “Önümüzdeki seçimlerde da en iri arzumuz milletimizin duasını ve milletimizin onayını almaktır.” dedi.

Çelik, sandığa erbap çıkacaklarını vurgulayarak “Kasa hangi derse, budun ne derse o olacak. Zamanında benzeri derinti politik kumpasla karşı karşıya artmış, bire bir derinti siyasi komployu kaldırılmış etmiş ve gelişigüzel tür yasakla savaşım etmiş tıpkı fırka olarak bizim adımızın bunların bahsettiği komplolarla ya dahi bunların bahsettiği yasakçılıkla temas şekilde anılması söz konusu değildir. Bu sözleri söyleyenler esasında isimlerini Türkiye’nin demokratik sicilinde genişlik çirkin saha olan vesayetçiliğin, yasakçılığın yanına yazdırmışlardır.” diye konuştu.

“Öz kararlarını kendileri versinler”

Ömer Çelik, altılı ganyan masanın Cumhur Reisi adayını belirlemesi gerektiğini anlatım ederek “Bu gidişle bunların adaylarını zar etmeleri 2023 Haziran’daki seçimlerin sonrasına kalabilir. Anca tıpkı siyasal boşluk ortaya çıkıyor ama hiçbir şekilde zat aralarında, bu mahkeme kararı süreci üzerinden bazı adayları fiili boyut haline getirmeye müteharrik siyasi mühendisliklerin yarışına ve kavgasına hiçbir şekilde siyasi hareketimizi aygıt edemezler. Zat kararlarını kendileri versinler, bizim amacıyla tek şekilde ayırt etmez. Kim olursa olsun.” değerlendirmesinde bulundu.

Sandığın üstünlüğüne inanan bire bir siyasal hareket adına milletin huzuruna gideceklerini belirten Polat, milletin karar vereceği, demokratik bir yarışın olacağını ifade etti.

Polat, kesinleşmemiş hüküm kararının propagandaya dönüştürüldüğü bel ederek şunları aktardı:

“Bu henüz kısa şiddet kararı kazanç çıkmaz bir lahzada hangi yapılmaya çalışıldı, ‘Saraçhane’de tezce aday car edilsin’ diye niteleyerek balaban benzeri yaymaca aygıtı çalıştırılmaya başlandı. Dolayısıyla bu laf bizimle ilişik aynı bahis değil, CHP içerisindeki tartışmayla, CHP Genel Merkezi’ndeki yaklaşımla Saraçhane’de fiilen oluşturulmaya çalışılan yaklaşım beyninde, ayrıca altılı ganyan masanın özlük içerisindeki dağınıkla müteallik ilişkin tıpkı konu. Bu onların gündemi, onların yapması müstelzim yegâne madde adaylarını tıpkısı dakika geçmiş belirleyip meydana çıkmaktır.”

“Herkesi demokratik siyasetin kurallarına riayete çağırıyoruz”

Adaylar konusundaki ölümlü tartışmalarının AK Fırka üzere büyük olmadığını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tığ, milletimizle bu arada Cumhur İttifakı’nın Cumhur Reisi adayı kendisine Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi, Halk İttifakı’nın daha hareketli şekilde sandıktan çıkması için demokratik yarışı sürdüreceğiz. Herkesi demokratik siyasetin kurallarına riayete çağırıyoruz. Hakeza spekülasyonlarla, dek teorileriyle siyasa yapılmaz. Demokratik siyasa, ölçülü tıpkı alandır. Bu planlı kayran içerisinde kimin ne yaptığı, hangi ortaya koyduğu bellidir. Hem düzeltme, demokratik, hürriyet siyaseti hem bile bakım siyaseti açısından biz karşımızda seçme şekilde Cumhurbaşkanı’mızla, partimizle, Cumhur İttifakı ile karşılaştırma edilecek tıpkı siyasal çatı görmüyoruz.”

“Cumhur Reisi’mızın politik hikayesi, bedeli ödenmiş aynı hikayedir”

Ömer Çelik, Reisicumhur Erdoğan’ın politik hayatının “taklit” edilemeyeceğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Cumhur Reisi’mızın siyasal hikayesi, özgün mücadeleler üstüne yerleşmiş ve bedeli ödenmiş bir hikayedir. Tek kimesne demokratik mücadelenin bedelini ödemeden Cumhurbaşkanı’mızın hikayesinin benzeri benzerini ürettiğini söyleyemez, bu yemeden içmeden taklitçilik olur; kes, kopyala, yapıştır yöntemiyle ortaya koyulan bir yaklaşım evet. Bedeli ödenmiş, mücadelesi bırakılmış, türe edilmiş ve politik hayatının rastgele noktasında adalet ederek geldiğini gösteren bir mücadeledir bu. Herkesin ona göre tartışmasını yürütmesi geçişsiz. Altılı masa tartışmasını Saraçhane’birlikte mi CHP Umumi Merkezi’nde mi, altılı masanın diğer öğür merkezlerinde mi yürütür, onların bileceği iştir amma Reisicumhur’mızı, DOĞRU Tümen Genel Merkezini ve Topluluk İttifakı’nı bu işin içine karıştırmasınlar, kendi işlerine baksınlar, tığ kendi işimize bakıyoruz.”

Share: