Vekil Kasapoğlu, Kütahya’daki 30 Ağustos Galebe Bayramı töreninde konuştu Açıklaması

Bilgisizlik ve Spor Bakanı Mehmet Aşure Ayı Kasapoğlu, “Gençlerimizle alay malay artık çalışarak, üreterek, Türkiye Cumhuriyeti 100. yılında pekâlâ güçlüyse, zahir koşarcasına yarınlara yürüyorsa, daha çok üstelik tekrar omuzlarımızda bu Cumhuriyeti güçlendirerek gençlerimizle birlikte ilelebet payidar kılacağız.” dedi.

Kasapoğlu, Kütahya’nın Altıntaş ilçesindeki Zafertepeçalköy Zafer Anıtı’nda düzenlenen 30 Ağustos Utku Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, zaferin yer şişman mimarı Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ü, yiğit cebe arkadaşlarını ve bu oylumlu mücadeleye bilcümle varlığıyla çiğin veren istiklale ihtilas ecdadı rahmetle andığını söyledi.

“Dünyanın arz buğulanmış gazisi” unvanını taşırken Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 1994 yılında 110 yaşında ebedî uyku eden Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu “dünya barış elçisi” Turgut Kaçmaz’ın bu törende fenalaşarak hayatını kaybettiğini duyuran Kasapoğlu, Kaçmaz’a Allah’tan rahmet diledi.

Milletin vatan, inan, istiklal uğruna tıpkısı hamle vurdumduymaz atmadığını vurgulayan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Millet adına hiçbir devir duruşumuzdan ödünleme vermedik, çağ yolculuğundaki yürüyüşümüzden vazgeçmedik; aynı zaman olduğu kabilinden. Bugün bile içeride ve dışarıda maruz kaldığımız cins oyunlara rağmen bizi yürüyüşümüze kararlılıkla bitmeme ettiren benzeri ağır var. Bu gücün kaynağı bayrı geleneğimiz, diri inancımız ve muhteşem tarihimizdir. Cömert Evran dilinden ‘İnsanı yaşat kim celal yaşasın’ hissiyatını düz aynı milletiz. ’72 milleti benzeri görüyorum’ diyen Yunus Emre’nin, ‘Sen yalnız sen değilsin, bensin, benimsin, bendesin’ diyen Mevlana’nın ahfadıyız. İşte bu şuur, bu hissiyat, bu dava kim bizi Türkistan’dan Anadolu’nun yollarına düşürdü. Bu huluskârlık bize Malazgirt’te şanlı benzeri galibiyet bağışladı ve Anadolu’nun kapılarını açtı. Bu zekâ bize bundan ayrımsız yüzyıl önceki 30 Ağustos 1922’de bakir tıpkı önemli utku ve hürriyetimizi kazandırdı.”

“Elan hayat dolu aynı Türkiye için çalışıyor, çalma döküyoruz”

Bakan Kasapoğlu, 30 Ağustos’ta kazanılanın yalnız benzeri savaşma olmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:

“30 Ağustos’ta akide emperyalizme, fedakarlık sömürüye, azim pragmatizme, yerleşme teknolojiye, acıma zulme galip gelmiştir. 30 Ağustos ile bir memleket adeta küllerinden doğmuştur. 30 Ağustos, bilcümle mazlum milletlere ilham veren benzeri mevcudiyet mücadelesidir. Bu mücadeleyi istiklalimiz ve istikbalimiz için verdik. Kavim namına tarihimiz boyunca girdiğimiz savaşlarda canlarımızı, mallarımızı ortaya koyduk ama asla teyit olmadık. Vatanı böldürmedik, milletin bütünlüğüne fek getirtmedik. Ezanımızı, bayrağımızı ayaklar altına katiyen aldırmadık, esarete üzeri eğmedik. Ecdadımız güzeşte elbet birey pahasına bu mukaddeslerini esirgeme etmişse biz bile bugün onların torunları yerine benzeri sadakatle o değerleri sahabet etmeye bitmeme edeceğiz. Türkiye’yi sevmenin zayıf bir hamasetle türlü olacağını zannedenlere taannüt, fiilen, üreterek, daha etkili bire bir Türkiye uğrunda devam edeceğiz.”

Vatanı bakımlı, milleti mutlu ve müreffeh kılmanın derdinde olduklarını anlatan Kasapoğlu, “Biz yurt sevgisinin emekten, karşı terinden geçtiğini bilenlerdeniz. Milli mücadelemizin öncüsü ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ün ‘Vatanını genişlik çok muhip, işini yer dolgunca yapandır’ sözünü kendimize değişmez ilke yaptık. Yola çıktığımız günden bugüne eğitimde, sağlıkta, sporda, ulaşımda, gençlik çalışmalarında, enerjide ve diğer bütün alanlarda kıvrılma niteliğinde atılımlar yaptık. Bu atılımlarımız Türkiye’nin yükselişini istemeyenler amacıyla görüntü kırıklığı oldu. Çünkü onlar de biliyor ki Türkiye’nin küsurat gücü, yükselen sesi bölgemizin makus talihi amacıyla üstelik sunma aktif umuttur. Onlar bile biliyor ki kamer yıldızın gölgesi çaredir, umuttur, mazluma bacanak, haine ise korkudur. Bu, ruz boyunca bilcümle böyle olmuştur. Ecdadımızdan bize emanet olan bu medeniyet kervanını kaçırmak bu millete kader olacaktır. Bunun üzere Allah’a ne büyüklüğünde şükretsek azdır.” ifadelerini kullandı.

“Misil arkadaşımız sizlersiniz”

Kasapoğlu, konuşmasında gençlere seslenerek, şu sözlere meydan verdi:

“Bu kutlu yürüyüşte bizim gücümüz, ilhamımız ve bildirme elzem nöbet arkadaşımız sizlersiniz. Çanakkale’birlikte siperleri iman meşbu göğsüyle tutanlar dahi gençlerdi. Sakarya’birlikte düşmanı sürüp yurt toprağından çıkaranlar bile gençlerdi. Kuvayımilliye saflarında düşmana evvel kurşunu sıkan gençleri 15 Temmuz’bile esasen sunma önde gördük. Şişman taarruzda vatan için istiklal için canını koruma fail çoluk çocuk, Karadeniz yaylasında martir verdiğimiz çağımızın on beşlisi Erenler, aşağılık pusularda şehit düşen öğretmenlerimiz Aybükeler, Necmettinler gelişigüzel biri bu milletin bıçkın, uz ve yiğit gençleriydi. Vatan amacıyla tokuşmak büyüklüğünde önemli bir misyon varsa o birlikte yurt için çalışmaktır. Gençlerimizle gelişigüzel bundan sonra fiilen, üreterek, Türkiye Cumhuriyeti 100. yılında nasıl güçlüyse, pekâlâ koşarcasına yarınlara yürüyorsa, bundan sonra da tekrar omuzlarımızda bu Cumhuriyeti güçlendirerek gençlerimizle gelişigüzel sürgit kalımlı kılacağız. Bu şehir, yaşıyla, kökleriyle kıpırdak olan, dip olan bire bir yurt. Devletimizin tecrübesi, milletimizin tecrübesi, basireti bazılarının fon bile edemeyeceği tıpkı mertebede. Gençlerimize genişlik kıvrak şekilde güvenmekten tek ant idraksiz durmadık. Gençlerimizle gelişigüzel ecdadımızdan aldığımız güçle mazimizden aldığımız o mutlu emaneti katiyen ayrımsız aşama elimizden düşürmeden yukarılara taşımaya bitmeme edeceğiz.”

Gençlerin zaman burada olmasının bağımsızlık ruhunu keyiflendirmek üzere kararlılıklarının benzeri göstergesi olduğunu tamlayan Kasapoğlu, gençlerin ecdada olan vefa ve hürmetinin Türkiye namına imge ve heyecan verdiğini dile getirdi.

Kasapoğlu, çoluk çocuk var az çok, değerlere eş çıktıkça Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydederek, “Tığ, ihtiyaç duyduğunuz seçkin alanda yanı başınızda olmaya, yolunuzu açmaya ve yol arkadaşınız olmaya bitmeme edeceğiz. Şehirlerimizi kullanılmamış hedeflerle, kullanılmamış yatırımlarla, yıpranmamış eserlerle Türkiye’nin geleceği olan iri projelerle donatmaya ve bu anlamda sürekli çıtamızı yükseltmeye bitmeme edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Onlar boydak bu mevki amacıyla değil bütün adamlık üzere umuttur”

İmar edilen tesisler, binalar, sahalar ve ortaya konulan tüvana spor politikası yardımıyla arsıulusal müsabakalarda spor tarihinin sunma başarılı sonuçlarının alındığı dönemde olduklarını vurgulayan Kasapoğlu, “Sporcularımız dünyanın dört bir yanı sıra İstiklal Marşı’mızı dinleterek bizlere tarifsiz sevinçler yaşatıyor. Seçme biriyle gelgel duyuyoruz. Bu ülkenin gençlerine, çocuklarına, sporcularına zevalsiz güven duyuyoruz. Onlar yalnız bu mevki amacıyla değil hep insanlık amacıyla umuttur.” dedi.

Kasapoğlu, Cahillik ve Spor Bakanlığının tesislerinin bilcümle imkanlarıyla gençleri desteklemeye devam edeceğini anlatarak, “Ecdadımızın bıraktıkları mutlu emanete son nefesimize kadar sadakatle cemaat çıkacağız. Türkiye’nin hasımlarına kambur, hısımlarına inşirah veren bu sarsılmaz kontak tablosunu sizlerle alay malay ilelebet koruma görevlisi edeceğiz. İstiklalimizin meşalesini yakan gençlerimizle birlikte cıvıl cıvıl istikbale yürümekte kararlıyız.” diye niteleyerek konuştu.

Program kapsamında Nazır Kasapoğlu, beraberindeki tören düzeni üyeleriyle merasim aracıyla etkinliğe katılanları selamladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunduğu törende Kur’an-ı Bonkör okunup dua edilmesinin arkası sıra Cahillik ve Spor Bakanlığı aracılığıyla hazırlanan video gösterimi gerçekleştirildi. “Zafer’in 100. Yılı” tiyatrosunun sahnelendiği törende “Zafertepesi” adlı tarz bile ilk kez seslendirildi.

Etkinlik, Türk Gelgel Kuvvetleri cambazlık timi SOLOTÜRK’ün gösterisi ve tören geçişiyle sona erdi.

Programa, Kütahya Valisi Büyük Çelik, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, milletvekilleri, askeri ve mülki erkan, gaziler ile haddinden fazla sayıda taze katıldı.

Share: