Van’da 26 yıl geçmiş kurulan sakil bakım ünitesiyle erkendoğan süt kuzusu ölümleri azaldı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaş Tıp Merkezi bünyesinde 26 yıl evvel kurulan Yenidoğan Gösterişli Hizmet Ünitesi’nde, binlerce prematüre bebeğin yaşama tutunması sağlandı.

Merkez bünyesinde 1996’da kurulan ve 8 doktor, 42 hemşire ile 10 koruyucu keyif personelinin fariza yaptığı ünitede, “yaşamaz” denilen binlerce bebek özenle tedavi edilerek ailelerine kavuşturuldu.

Tıbbi imkanları sonsuz geliştirilen, yaşanak kapasitesi 45’e çıkarılan birim, Van’ın yanında Bitlis, Muş, Iğdır, Hakkari, Veca ve Şırnak’tan irsal edilen bebeklere üstelik bakım veriyor.

Son 5 yılda kestirmece 5 bin prematüre bebeğin hayata tutunduğu merkezde, tedavi sonrası bakımın daha akla yatkın yapılabilmesi üzere annelere beslenmeden cağ yaptırmaya büyüklüğünde birçok konuda terbiye verildi.

Kurulduğu günden bu yana ünitede görev fail Yavru Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Tuncer ve esenlik çalışanları, “parmak çağa” namına nitelendirilen minik yüreklerin yaşama tutunmaları üzere ceht gösteriyor.

“Van’da binde 66 olan çağa ölüm oranı, binde 8 seviyesine indirdik”

Prof. Dr. Tuncer, AA muhabirine, Türkiye’üstelik yenidoğan ünitelerinin 1992’dahi kurulduğunu, o dönemde erkendoğan bebek ölüm oranının binde 46 olduğunu söyledi.

Devletin soylu erki yönden büyümesinin vatandaşlara elan nitelikli keyif hizmetlerinin verilmesini sağladığını tamlayan Tuncer, “Yenidoğanları yaşatabilmek üzere geçer not yaşanak, ventilatör kabil cihazları alabilme şansına kavuştuk. Maharet öge, gereç ve hikmet birleşince çağa ölüm oranı Türkiye’birlikte binde 10’un altına düştü. Van’da ise binde 66 olan süt kuzusu ahiret yolculuğu oranı, 1996’da kurduğumuz ünite yardımıyla binde 8 seviyesine indirdik.” diyerek konuştu.

Daha geçmiş prematüre bebeklerin genellikle Erzurum ve Diyarbakır’a gönderildiğini, kış şartlarında bu durumun tahakküm olduğunu belirten Tuncer, şöyle bitmeme etti:

“Erkendoğan bebeklerin ebeveynleri çocuklarını evlerine götürüyordu. Ekserisi bu şekilde ölüyordu. 1996’da yenidoğan ünitemizi kurduğumuzda 1500 gram şeş bebekler ‘yaşamaz’ kendisine biliniyordu. Şu dakika bırakın 1500’ü, 400 gram ağırlığında bebekleri de büyütüyoruz. Doktor, hemşire, keyif teknikeri, mühendis oluyorlar.? 600 gram namına dünyaya mevrut, tedavisiyle ilgilenip büyüttüğüm prematüre çağa elan sonradan yanımda doktorluk yaptı. Yine bir doktor arkadaşımın 630 gramlık bebeğini büyüttük. Şu zaman tıp fakültesi beşinci sınıf öğrencisi. Bu şekilde tedavi edip büyüttüğümüz hekim, bacı ve mühendislerimiz var. arada bir ziyaretimize gelip elimizi öpüyorlar, halimizi hatırımızı soruyorlar. Bu bizi bahtiyar ediyor.”

“Ebeveynler müşavirlik alırlarsa prematüre çağa doğumları azalır”

Yenidoğan bebekler konusunda içtimai bilincin artırılması gerektiğini vurgulayan Tuncer, şunları kaydetti:

“37. hafta ve öncesinde doğan bebeklere erkendoğan adı veriliyor. Zamanı dolmadan dünyaya gelen bebekler, organları gelişmediği amacıyla birçok afiyet sorunu yaşıyor. Yavru sahibi tutmak talip ebeveynler muhakkak uzmanlara başvursunlar. Erkendoğan doğumlar önlendiğinde hem hareket yükü azalır hem üstelik daha dosdoğru aynı neslin yetişmesine ulama sağlanır. Ebeveynler vaktiyle bizimle irtibata mazbut, danışmanlık alırlarsa erkendoğan süt kuzusu doğumları azalır.”

Share: