HÜCCET DEMİRCİOĞLU
Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde, tıpkısı yakınının saldırısına uğrayan Yarbaşı Belediye Reisi Mustafa Bulak, “Burada biricik hedef akçasal. Yani bu bizim karı içi meselesi değil hemen rant meselesi” açıklamasını yaptı.
Geçen günlerde Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde akrabası yoluyla saldırıya uğrayan CHP’li Yarbaşı Belediye Başkanı Mustafa Mebde saldırının ocak içi maslahat değil rant meselesi olduğunu açıkladı. Yarbaşı’nda yaptığı açıklamada, Hazine şunları söyledi:
“Göreve geldiğimde şunu söylemiştim arkadaşlarıma, gelmeden da söylemiştim ego bu beldenin 25 kuruşunu birinci adım ailemde olsa, kardeşimde olsa peşkeş çekmem dedim amma değişik kişiler akrabam olsun yahut beni destekleyen arkadaşlarıma beni anlatamamışım kendimi yahut onlar beni tanımamışlar. Yani eski başkanlar birileri özlük çevresini kollamış varlıklı etmiş veya belediyenin tehlikeli ve imkanlarını onlara akıtmış. Ego bu şekilde olmayacağımın sözünü verdim ama, benim yanımdakiler herhalde şurası demiş ‘Sen hakeza konum sen alelhusus benzeri komutan ol de tığ seni nasıl dönüştürürüz’ demişler. Benim bir sözüm var bu beldenin 25 kuruşunu kimseye yedirmem.
“YARBAŞI BELEDİYE BAŞKANI AKRABALARINA GEÇMİŞTE YAPILDIĞI GİBİ PEŞKEŞ ÇEKİLDİ DENECEKTİ”
Benim üvey dayımla tıpkısı problemim oldu. Biliyorsunuz ego projelerimle geldim, uray başkanlığına. Projemin benzeri tanesi dahi otogardı, otogar yapmak için uğraştığımızda; bizim uray binamızı gerçekte yıkıp, peş taraftaki kanala dayayarak, oradaki meydanı açarak; orada çok güzelce tıpkısı 100 almanak proje yapmaktı. Amma arsanın bire bir tanesi dahi dayımın olduğu üzere yerleri olduğu üzere atfetmek istemediler yüklemek isteseler de 10 kalpsiz tıpkısı mal dilek ettiler. Ego şurası dedim hani sen Yarbaşı Beldesi’nin haklarını koruyacaktın, 25 kuruşunu kimseye yedirmeyecektin dahi aha akrabana gelince 10 lira yere 100 lira mal verdin demezler miydi bana. Bunu diyeceklerdi bu şekilde. Yani aynı malın tıpkı bedeli vardır. Değerinden aşkın vermeyelim çoksa üstelik tikel benzeri rakam üst çıkarız amma veremeyiz verirsem Yarbaşı Şehremini akrabalarına bir zaman yapıldığı kabilinden peşkeş çekildi denecekti. Bu şekilde alamayınca tığ projemizi ansız kadem ataraktan olan aktüel bulunan yerimizi yapmaya değişmeyen kıldık.
“BU BİZİM AİLE İÇİ MESELESİ DEĞİL TAKKADAK GETIRIM MESELESİ”
Elbette kim otogarımıza başladığımızda oradaki yer dayımın oldu, otogarı yapınca arsanın kıymeti bitti değeri düştü diyerekten bizi mahkemeye verdi buraya inşaat yaptırmam diye niteleyerek. Bittabi normaldir verebilir kimi verdi mahkemeye? Uray’yi verdi, benle ayrımsız alakası namevcut ego Şehremaneti’nin haklarını 4 bin kişinin haklarını korumakla mükellefim. Verdi mahkemeye hangi oldu? Sonuçlandı mahkemeyi kaybetti. Hazmedemedi bunu bugünmüş üzere anlatılıyor ama bu 3 yıldan beri süren benzeri görüngü. Ben oradan hastaneye doktora giderken bu benim vuzuh caddeden önüme çıktı taşlama ederekten bana saldırdı. Eş içi değil bu benzeri çabucak getirim, dünyalık ateş kavgası. Seçimden önceki iyiydik gür dayıydım canım dayım, şu dayım, aksiyon makinalarıyla gelişigüzel yerde koşarken iyiydi üstelik otogar yapılınca arsasının değeri beyin mi ego dağ yeğen oldum yani deminden? Burada uğur yegâne meram birey parasal konuda arsasının ayar kaybetmesidir bunu bu şekilde açıklamış olayım. Yani bu bizim familya içi meselesi değil elden getirim meselesi.”
