Patlamada hayatını kaybeden madenci, site dışındaki mektepli oğluyla görüşemedi

Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesine ilgili beyaz zehir ocağındaki patlamada hayatını kaybeden 41 yaşındaki Mehmet Karaca’nın, hafta sonunu, kent dışında üniversitede okuyan ve eve gelecek oğluyla geçirmeyi planladığı öğrenildi.

Yaklaşık 13 sene ilk ağababa mesleği madenciliğe başlayan iki bala babası Yağız, patlamanın meydana geldiği 14 Ekim’de 16.00-24.00 vardiyasında maden ocağına indi.

Karabük’te üniversitede okuyan ve hafta böylece eve ati oğluyla görüşme planı işleyen Kişmiri, patlamada yaşamını yitirdi.

Anne Fatma Kara, AA muhabirine, patlamanın yaşandığı günün sabahında oğluyla bu arada olduklarını söyledi.

Kahvaltı yaptıktan sonradan oğlunun köyden ayrıldığını tamlayan Esmer, “Oğlum o antlaşma 2-3 dönem buradaydı, izinliydi. Buradan gitti evine. Bana ‘Oğlumla fasıla geçireceğim iki akşam ezanı. Iş haset oğlumu yollayacağım.’ dedi.” diyerek konuştu.

Ağababa Eder Karaca bile Bartın ve Zonguldak’ta maden ocaklarında çalıştıktan sonradan tekaüt olduğunu kaydetti.

Oğlunun çalıştığı beyaz zehir ocağında patlama olduğunu duyduğunda balaban keder yaşadığını aktaran Esmer, “Sabahlara kadar burada bekledik.” dedi.

Karaca, oğlunun hayatını kaybettiğini öğrenince iri çeki yaşadıklarını dile getirerek, “Zor olacaktı. ‘Olmayayım, oğlum okuyor.’ dedi. Kızı üstelik parasız, Ankara’ya götürüyordu. Ankara’ya gitmek amacıyla dahi araba aldı. Ankara’ya ayda bire bir gidiyordu.” ifadelerini kullandı.

“Kendisi amacıyla değil, bizim amacıyla girdi o ocağa”

Esmer’nın 13 yaşındaki kızı Ayşe Melek Esmer anadan doğma kolesterol, ihtisas kapağında uğrun ve çağ pıhtılaşması rahatsızlıklarının bulunduğunu, babasının kendisini otama üzere Ankara’ya götürüp getirdiğini dile getirdi.

Karaca, patlamanın olduğu dolaşma, gün ortası yemeği amacıyla okuldan eve geldiğinde babasını gördüğünü aktararak, “Okula giderken kapıdan yemeden içmeden bir kez baktım, tıpkı öğün gördüm yüzünü. Ondan bilahare on paralık görmedim.” dedi.

Babasının fedakarca çalıştığını vurgulayan Yağız, “Babamla çalım duyuyorum, bence çalım duymamız birlikte gerekiyor zira o bizim amacıyla canını bile feda etti. Kendisi üzere değil, bizim üzere girdi o ocağa. Bize kaçmak, bizi okutmak, benim sağlığım için girdi ocağa. Onunla hava duymamız lazım.” diyerek konuştu.

Share: