Kült personeli Kahramanmaraş’taki depremzedeleri yalnız bırakmıyor

VEYSEL ALTUN/FATİH MEHMET KÜRKÇÜ – Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin peşi sıra kurulan keçe ve taşımalık kentlerde Ilmek personeli, depremzedelere manevi destekte bulunuyor.

“Asrın felaketi” adına nitelenen depremlerden etkilenen vatandaşlara bakım üzere değişik illerden kıyamet alanlarına gelen Ilmek İşleri Başkanlığı personeli, depremzedelerin isteklerine bakarak onlarla dostça ediyor, yakarış ediyor, Kur’an-ı Bonkör tilavetinde birlikte bulunuyor.

Kült İşleri Başkanlığı eliyle Kahramanmaraş’a koordinatör olarak atanan Yozgat İl Müftüsü Ulvi Gülden, AA muhabirine, şehir genelinde 224 personelin deri ve taşımalık kentlerde depremzedelere hizmet verdiğini bildirdi.

Personelin ayrımlı yaş gruplarına yönelik icraat yaptığını tamlayan Gülden, “Ekipler çadırları dolaşıyor, insanlarımızın nakız hatırlarını soruyor ve onları dinliyorlar. Yaşadıkları travmayı, sıkıntıyı ve kalplerinde taşıdıkları üzüntüleri bizim görevlilerimizle paylaşıyorlar. Bizim arkadaşlarımızdan istiyorlarsa gelişigüzel Kur’an-ı Cömert okuyorlar, dua ediyorlar.” dedi.

Çadır kentlerde noktasal ekiplerin birlikte neşelilik gösterdiğine meni fail Gülden, şunları aktardı:

“Füru sabahtan akşama büyüklüğünde çadırda aileleriyle bu arada antlaşma geçiremiyor. Onları de dışarıda akilane şeylerle esir etmek gerekiyor. Bu alanda erişmiş uzman personelimiz Diyanet Çocuk çadırlarımızda çocuklarımızı eğlendirecek, çizim yaparak ayrı ayrı etkinlikler düzenliyorlar. Hafızlık Kur’an kurslarında olup bile çadırda mevcut öğrenciler ezber dinletmek istiyorlar, onların ezberlerini vazifeli personellerimiz dinliyor. Yetişkin ve gençlerle ilgilenen arkadaşlarımız üstelik var. Buğulanmış olup çadırdan çıkamayanlara dahi bizzat çadırlara her an onları uymak ve dindirmek noktasında fariza yürütme ediyoruz. Umum bu çalışmalarımız manevi kılavuzluk başlığı altında yaptığımız icraat.”

Vatandaşların seçme birinin isteklerinin farklılık gösterdiğini dile getiren Gülden, şunları kaydetti:

“Ayrımsız kitle var ki Kur’an ile yetiniyor, tıpkısı kütle yakarış istiyor, gözyaşı döküyor. Bambaşka aynı yığın var kim sizin hiç konuşmanızı istemiyor, dinlemenizi ve dini referanslarla önünü açmanızı istiyor. Arkadaşlarımız kardeşçe ortamında gelişen duruma göre Kur’an’dan peygamberimizin hayatından örnekler vererek, nasihatlerde bulunarak onları yatıştırıyor. Zira bu insanlar acun hayatıyla öbür dünya hayatındaki o perdeyi haddinden fazla mümasil adına depremle hissettiler. Halen de sarsıntılarla beraber ‘Acaba bize da mi ayrımsız husus olacak?’ korkusunu hissediyorlar. Acun öbür dünya dengesi içerisinde tıpkı şeyler işitmek istiyorlar. Rum insanı Kur’an’la sünnetle dinle yoğrulmuş ayrımsız âdem. Bu insanlar acı günlerinde dinden beslenmek istiyor. Bu beslemeyi genişlik bereketli yapacaklar, ülkemizde diyanet hizmetlerini yürütmekle kanunen görevlendirilmiş din teşkilatı mensuplarıdır. Arkadaşlarımız de bu çerçevede görev yürütüyorlar.”

Share: