Tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan vatandaşlar, ekmeğin tarladan sofraya uzanan serüveninde şişman himmet harcıyor.

İlçeye bağlı Kuyucuk köyünde ayrımsız araya mevrut kadınlar, sabahın erken saatlerinde mayaladıkları hamuru yoz parçalara bölerek “kumpas” haline getiriyor.

Kadınlar, soy topaklarını bitirdikten sonraları evlerinin esaslı kâin kulübelerdeki tandırları yakarak paketlemek pişirmeye amade arkaç getiriyor.

Tandırın tam ısıya, hamurun maksut kıvama ulaşmasıyla tandırda savmak pişiren kadınlar, evlerinin savsaklamak ihtiyaçlarını karşılıyor.

Kendi ektikleri buğdayları değirmende öğüterek un elde eden kadınlar, havaların soğumasına rağmen tandır ekmeği uğraşısından vazgeçmiyor. Şişman emeklerle pişirilen ekmekler ise sofralara ezgi katıyor.

Aldatmak pişiren kadınlardan Hatır Görgülü, AA muhabirine, köyde ekmek olgunlaştırmak hangi büyüklüğünde tahakküm olsa üstelik onun lezzetine değdiğini söyledi.

Haftada bir dönüş savsaklamak pişirdiklerini ifade fail Ziyalı, “İnsanın zat emeğiyle yaptığı her şey çokça içimli oluyor zira bizler anamızdan babamızdan bilcümle böyle gördük. Kendimiz üretip kendimiz pişiriyoruz. Karye ekmeğinin kokusu de tıpkısı bambaşka, pişirmesi zor ama bu zahmete değiyor.” dedi.

Köydeki kadınlardan Ayten Kaplan ise aldatmak olgunlaştırmak üzere sabahın er saatlerinde kalktıklarını söyledi.

Kendi ektikleri buğdaydan elde ettikleri unla savuşturmak yaptıklarını ve yapılış sürecini anlatan Kaplan, “Tamamen kâffesi natürel kişi tarlamızdan gelen ürünle ekmeğimizi yapıp sofralarımızda keyifle yiyoruz. Köy ekmeğinin kokusu üstelik tıpkı ayrıksı oluyor, pişirmesi pres amma gücümüz yetene büyüklüğünde pişirmeye bitmeme edeceğiz.” diye niteleyerek konuştu.