Kadıköy’de Ayrımsız Araya Gelen Kadınlar Hanende Gülşen Çolakoğlu’nun Serbest Bırakılmasını İstedi

EDDA SÖNMEZ

Kadıköy Süreyya Operası’nda mülaki kadınlar, hanende Gülşen Çolakoğlu’nun azade bırakılmasını istedi. Kadınlar, “Sahnede istediğini giydiği, istediğini söylediği, LGBTİ+’lara ve kadınlara desteğini özgürcesine anlatım ettiği üzere Gülşen tutuklanırken, Firdevs’e cinsî saldırıda mevcut Ramazan Babat tutuklanmadan yargılanıyordu! Kadınlara uygulanan bu düşman hukukunun onda biri rastgele çeşit çarpışma politikasını karı bedeni üstünde ağırlık bina etmek üzere kullanan erkeklere uygulansaydı Firdevs bugün hayatta olacaktı. Gülşen’i apar topar tutuklayanlar, laf kaynak failler olduğunda ağızsız ve adaleti işletmiyor” dedi.

Dört kamer önceki verdiği konser sırasında imam hatiplilerle ilişik sarfiyat ettiği sözler nedeniyle kasıt gösterilen şarkıcı Gülşen Çolakoğlu’nun tutuklanmasına yönelik tepkiler sürüyor. “Kadınlar Gelişigüzel Hayat Dolu” hareketinin çağrısıyla Kadıköy Ülker Operası uğrunda benzeri araya mevrut kadınlar, hep bire bir ağızdan “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz”, “Hayatlarımıza müdahaleleri tanımıyoruz”, “Karşılık değilsiniz diyenleri tanımıyoruz”, “Yoksunuz diyenleri tanımıyoruz”, “Şiddeti adalet ediyorsunuz diyenleri tanımıyoruz”, “Danıştay kararını tanımıyoruz”, “Tanımıyoruz ve bilcümle gelişigüzel biziz diyoruz. İstanbul Sözleşmesi biziz”, “Yaşasın avrat dayanışması” sloganlarını attı.

Polisin açık düzenlilik önlemi aldığı alandaki basın açıklamasına HDP Milletvekili Züleyha Gülüm bile destek verdi. Avrat Zamanı Derneği Başkanı Istek Başalan’ın okuduğu, “Gülşen’i apar topar tutuklayanlar, bahis töz failler olduğunda sessiz ve adaleti işletmiyor” denilen eş basın açıklaması şöyle:

“UĞRAŞ POLİTİKASIYLA DERİNLEŞTİREN IZZET HERHANGI BIR DEVIR KADINLARI ÖLDÜRÜYOR: Firdevs Babat Ahmet Babat’ın elindeki korucu silahından çıkan cemi 17 kurşunla öldürüldü. Kürt illerinde avrat düşmanı politikalarını çarpışma politikasıyla derinleştiren celal seçme bölüm kadınları öldürüyor. Korucu sistemini desteklerken kadınları ise ellerine zırh verdiği bu katillerden korumuyor. Ahmet Babat’ın ağabeyi Ramazan Babat yine aynı yerde başka tıpkısı kız çocuğuna taarruz ettiği amacıyla tutuklanıyor. Hücum fail suçunu yolmak üzere koca devletten aldığı güçle aileyi tehdit edebiliyor ve dünyalık teklif edebiliyor. Bu büyüklüğünde suçun yaşandığı benzeri yerde rical hastalık korunuyor?  Ayrımsız resmî giysi sahibi olan herhangi bir erkeğe şiddetin rastgele türlüsünü aplikasyon hakkı tanıyan, cinsel saldırıya ve istismara ayn yuman mürai aktöre politikası bu katliamın mebde failidir.

GÜLŞEN’İ APAR TOPAR TUTUKLAYANLAR, BAHIS CINS FAİLLER OLDUĞUNDA SESSİZ VE ADALETİ İŞLETMİYOR: Sahnede istediğini giydiği, istediğini söylediği, LGBTİ+’lara ve kadınlara desteğini özgürce anlatım ettiği üzere Gülşen tutuklanırken, Firdevs’e eşeysel saldırıda kâin Ramazan Babat tutuksuz yargılanıyordu! Kadınlara uygulanan bu düşman hukukunun onda biri herhangi bir cins kavga politikasını avrat bedeni üstünde yumruk yapmak amacıyla kullanan erkeklere uygulansaydı Firdevs bugün hayatta olacaktı. Yozgat’ta bugün Beyza, kucağında çocuğu varken sakat eşi Bahattin Gazi Baldemir marifetiyle defalarca bıçaklandı ve bu esnada da oğlunu engellemeyen İsa Baldemir Beyza’yı tutuyordu! İsa Baldemir serbest bırakılırken, Bahattin Gazi Baldemir henüz bulunamadı. Gülşen’i apar topar tutuklayanlar, konu üs failler olduğunda sessiz ve adaleti işletmiyor.

BEDENİMİZDEN, FİKİRLERİMİZDEN VE BİZE AİT OLAN HİÇBİR ŞEYDEN VAZGEÇMİYORUZ: 80 yaşında tutuklanan ağır sıklet hasta Makbule Özer Adli Tıp Kurumu’na atıf ediliyor ancak Kürtçe mütercim olmadığı üzere Makbule Özer’in sorunları dinlenmiyor ve yer temel hakkı olan esenlik hakkı ve anadil hakkı elinden alınıyor. Henüz geçmiş dahi Fatma Altınmakas şikayet amacıyla gittiği karakolda Kürtçe mütercim olmadığı üzere yaşadıklarını anlatamamış ve ölüme mahkum edilmişti. Karakollarda, adliyelerde, hapishanelerde hukuksuzluklar her an artmakta ve kadınları korumakla mesul olanlar bu hukuksuzlukları meşrulaştırmaktadır. Ayvaz devletin rastgele güzeşte çevrim elimizden almaya çalıştığı özgürlüğümüzden, uğraş politikalarının rastgele tip şiddeti yönelttiği yaşamlarımızdan, kısmaya çalıştığı sesimizden, beyan etmek istediğimiz sözümüzden, kapatmaya çalıştığı bedenimizden, fikirlerimizden ve bize ilgilendiren olan tek şeyden vazgeçmiyoruz!

KATİLLERİN, TECAVÜZCÜLERİN SIRTINI SIVAZLAYANLARA SÖZÜMÜZ VAR; SOKAKTA, EVDE, OKULDA, İŞYERİNDE SEÇKIN YERDEYİZ: İktidarın nefret söylemi, muhalefetin iktidarı besleyen tutumları ve yargının koca aklı temel alması tığ kadınları ve LGBTİ+ları amaç almakta ve giderek bire bir ölüm, saldırı, durdurma ile karşı karşıya bırakmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284’ün canlı uygulanmaması ve parçalanmamış kararların tek adamdan çıkması ülkeyi demokrasiden, özgürlükten, inanılır aynı kayran olmaktan süratle uzaklaştırıyor. Bizler, eş hükümran sistemin fayrap etmek istediklerini geçmişten yaşadıklarımızdan deneyimledik ve bunu akseptans etmeyecek ne makul eş olacak ne itaat edenler olacağız. Katillerin, tecavüzcülerin sırtını sıvazlayanlara sözümüz var; sokakta, evde, okulda, işyerinde seçkin yerdeyiz. Ne size ne eş düşmanı politikalarınıza itaat etmiyoruz.”

Share: