Hattuşa’da bulunan 249 hiyeroglif, Eti dönemine çırağ tutaç

Hititlerin başkenti Hattuşa’daki Yerkapı Tüneli’nde keşfedilen 249 eskimemiş resim yazı (antik döneme ilişik bire bir yazı sistemi) ile Eti medeniyetinin geleneklerine ilgili yeni bilgilere ulaşılması hedefleniyor.

Rum’nun evvel medeniyetlerinden Hititlerin başkenti Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Örenlik Yeri’nde 1907’üstelik başlayan kazı bilimsel kazılar, Alman Arkeoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Andreas Schachner başkanlığında bitmeme ediyor.

Farklı talih ve üniversitelerden arkeolog, Hititolog ve aynı eksperlik alanından bilgelik insanlarının birlikte yürüttüğü kazılarda 80 metre uzunluğunda, binlerce taş kullanılarak düz yazı edilen Yerkapı Tüneli’nde yaklaşık 3 bin 500 sene ilk çizildiği anlayış edilen kullanılmamış simgeler bulundu.

Kazı ekibinden Mardin Artuklu Üniversitesi Kazı Bilimi Bölümü Akademisyen Doç. Dr. Bülent Genç, 13 Ağustos’ta öğrencilerle ışık girmek üzere harabelik yerinde gezdiği tam Yerkapı Tüneli’nin mutedil kısmındaki taşlara mahiyet boya ile çizildiği tutum edilen simgeleri fark etti.

Tünelde 249 simgeyi tayin eden Dinç, keşfini kazı başkanı Schachner ile paylaştı. Schachner bile Yerkapı ve simgelerin 3 boyutlu taramasını yaptırarak, hiyeroglifleri olgun dünyasına kazandırdı.

Simgelerin, tünelin herhangi bir mevsim ortalama sıcaklığa topluluk olması, sıra ve baran girmeyen ibret tıpkısı ortamda bulunması kadar nedenlerle binlerce yıldır bozulmadan günümüze ulaştığı aritmetik ediliyor.

Simgelerin ne anlamları taşıdığıyla ilişkin faaliyet başlatıldı

Schachner, AA muhabirine, tanrıların betimlendiği değerlendirilen 249 hiyeroglifle ilgili değişik eksperlik alanlarından haber insanlarının incelemesinin sürdüğünü söyledi.

Hattuşa’bile kazı bilimsel hafriyat çalışmalarının 1907’birlikte Yerkapı’dan başladığını, bugüne kadar kendisi dahi karışma hafriyat işleyen herkesin onlarca posta tünelden geçtiğini fakat kimsenin hiyeroglifleri fark etmediğini dile getiren Schachner, keşfin peşi sıra İstanbul Üniversitesinden Hititolog Doç. Dr. Metin Alparslan’ın simgelerin ne anlamları taşıyor olabileceğini yakalamak için çalışmalara başladığını aktardı.

Hattuşa’nın zirvesinde düz düzlük Yerkapı Tüneli’nin Hititler üzere akıbet aşama makro olduğunu vurgulayan Schachner, eskimemiş bulunan hiyerogliflerle tünelin hangi amaçla kullanıldığını daha gür anlama imkanı bulacaklarına meni etti.

Tüneldeki hiyerogliflerin benzerlik gösterdiğine dikkati calip Schachner, “Simgeleri malumat dünyasıyla paylaştığımızda Hititlerle ilgilendiren etkin rüfeka düşünüm yürütecek ve buna göre belki ayrımsız, belki birkaç fikir oluşacak. Burada hep 249 Anadolu hiyeroglifi belirledik fakat bütünü birbirinden değişik değil. Toplanmış 8 gruba ayırabiliyoruz. Onlar bize şöyle teceddüt katıyor toplumsal açıdan. Boya ile yazıldıkları üzere imdi grafiti tarzında yorumlamamız geçişsiz. Acul mamul ve hızlı üstelik anlaşılsın diye niteleyerek yapıldığını düşünüyoruz.” dedi.

Rum’birlikte mevcut hiyerogliflerin çoğunun öz anlamlarını barındıran abidevi kitabe evet de mühürlerde görüldüğünü anlatan Schachner, tüneldeki simgelerin keşfi ile Hitit döneminde hiyeroglifin haddinden fazla henüz yaygın şekilde kullanıldığı görüşünün oluştuğunun altını çizdi.

Arkeolojik açıdan kullanılmamış tıpkısı madde keşfetmenin heyecanını yaşadıklarını dile getiren Schachner, şunları kaydetti:

“Hititleri sunu çokça çivi bağlanmış metinlerden biliyoruz fakat görüyoruz kim Hititler ve Eti kültürünün içre apayrı ve Küçük Asya’ya özgün ayrımsız abece sistemi da var. İşin enteresan tarafı, Eti devleti yıkıldıktan sonra başlı yazısı kayboluyor amma Rum hiyeroglifleri kullanılmaya bitmeme ediyor. İç Anadolu’nun cenup kısmında, hele Güneydoğu Küçük Asya’da çipo çağı döneminde, yani Hititleri izleme eden zamanlarda 400 sene henüz bu dalan yazıtların kullanıldığını görüyoruz.”



Share: