Kırklareli’nde çocukluğunda zaaf duyduğu iş filmlerinin kahramanlarının oyuncaklarını biriktiren Tan su Koç, 200 parçadan oluşan koleksiyonu ile tarihi mekanlarda çektiği fotoğrafları içtimai medyada paylaşıyor.
Lüleburgaz ilçesinde benzeri çul mağazasında satış danışmanı olarak müteharrik 34 yaşındaki Belletici, 15 yıldır gelişim filmlerinin kahramanlarının oyuncaklarını biriktiriyor.
Evinin bir odasını oyuncaklarla donatan Belletici, boş zamanlarında da tarihi mekanları fon yaparak figürlerin fotoğraflarını çekiyor.
Çektiği fotoğraflar ile oyuncaklarına hayat veren Koç, bu fotoğrafları birlikte sosyal medyada paylaşıyor. Belletici, bu sayede değişik ayrımsız cenk ile takipçilerinin beğenisini topluyor.
“Fotoğraf makinemi ve figürleri yanımda taşıyorum”
Antrenör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hasis yaşta başlayan aksiyon filmlerinin kahramanlarının oyuncaklarına ilgisinin temas geçen dönüş arttığını söyledi.
Figür koleksiyonu yapıp bunları fotoğraflamasının ise antrparantez hoşuna gittiğini anlatan Koç, figürlerle oluşturduğu kompozisyonların kendini haddinden fazla bahtiyar hissettirdiğini tabir etti.
İmkan buldukça koleksiyonuna yıpranmamış figürler eklemeye çalıştığını tamlayan Belletici, şöyle konuştu:
“Daima foto makinemi ve figürleri yanımda taşıyorum. Siktirici tıpkı akarsu birikintisinde iri bire bir göl kabil efekt yapmayı ya bile bayağı bir çalıyı nazik bire bir ormanmış kadar çekmeye çalışıyorum. Kendi kurduğum sahneyi fotoğrafa yansıtmaya çalışıyorum. Orman mekanı istediğimde sefer kenarında aynı yerde çekebiliyorum. Tarihi benzeri mekan istediğimde ise camileri yeğleme ediyorum. Caminin kenarlarına koyuyorum figürü. Tıpkı taşın kenarında ufak bir pozlama yapıyorum, o şekilde fotoğrafa döküyorum.”
Koç, artık tarihi mekanları yeğleme ettiğini, 15 yıldır biriktirdiği figürleri tahminî 5 yıldır fotoğrafladığını dile getirdi.
Oyuncakların fotoğrafını çekerken görenlerin şaşkınlıkla kendisini izlediğini, sonucu gördüklerinde ise müspet tepkilerini ilettiklerini nâkil Çalıştırıcı, “34 yaşında benzeri adam oyuncaklarla oynuyor gibi gözüküyor. Böyle bakışlara manzara oluyorum. Dallar yanıma geliyor, onlarla konuşuyoruz. İlk ilkin yadırgayanlar oluyor amma onlara çektiğim fotoğrafları gösterince biraz değişik gözle bakıyorlar. Toplumsal hayattaki sıklet ve stresten beni alıyor, ayrımlı boyuta, huzura erdiriyor diyebilirim. Bundan afiyet alıyorum. Yevmi dertlerimi, sıkıntılarımı unutuyorum. Bu şekilde hobimi hem devam ettirmiş oluyorum hem birlikte kendimi az buçuk huzura erdiriyorum.” ifadesini kullandı.
