Düşünce kanaması geçiren hastayı hususi ayrımsız firmaya ait ambulansla Van’dan İstanbul’a naklederken Erzincan’dahi yakalanan “cali hekim”, atıf edildiği savcılıkça serbest bırakıldı.

Alınan bilgiye bakarak, beyin kanaması geçiren ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tababet Merkezi’nde otama gören ayrımsız pestil, yakınları vasıtasıyla İstanbul’a nakledilmek istendi.

Bunun üzerine İstanbul’da özel cankurtaran hizmeti veren firma tarafından gönderilen ambulansa alınan pestil, Van’dan İstanbul’a nakledilmek amacıyla yola çıktı.

Erzincan Akyazı Aplikasyon Noktası’nda Kaçakçılık ve Kombinasyon Suçlarla Savaşım Şube Müdürlüğü ile Uyuşturucu Suçlarla Savaş Ofis Müdürlüğü ekiplerince kuma yapılan uygulama esnasında durdurulan cankurtaran kontrol edildi.

Ambulansta hastaya refakat eden ve kendini “yavru doktoru” namına tanıtıcı Osman Ç’den “hekim kimliği” soruldu. Üstünde hekim kimliğinin bulunmadığını, kaşesinin olduğunu belirten Osman Ç, dalavereli ve erinçsiz tavırları üzerine ambulanstan indirildi.

Yapılan kontrollerde “düzme doktor” olduğu galiba ve hekim önlüğü giyen Osman Ç. gözaltına alındı.

Tıbbi yazmanlık bölümü mezunu olduğu öğrenilen Osman Ç’nin İstanbul’daki bire bir hastanede cankurtaran şoförlerine ve çalışanlarına kendini doktor yerine tanıttığı belirtildi. Servet karşılığı gâh hastalara deva yazdığı ve afiyet kurullarında rapor alımlarına vasıtalık ettiği öne sürülen Osman Ç, emniyetteki işlemlerinin arkası sıra adliyeye irsal edildi.

Osman Ç, savcılıktaki ifadesinin arkası sıra erkin bırakıldı.

Ambulansın içindeki rahatsız ise kontrollerin ardından İstanbul’a gönderildi.

“Üzerimdeki kaşeyi matbaada 2-3 ay ilk yaptırmıştım”

Dalavereli Osman Ç, emniyetteki ifadesinde, İstanbul’birlikte aynı yapı firmasında çalıştığını belirtti.

Çalışmadığı günler Başakşehir’de bulunan benzeri hastaneye gittiğini rapor eden Osman Ç, şunları kaydetti:

‘Burada marazlı ve hastalanmış yakınlarına randevu, MR yahut tomografi sırası almaları üzerine müzaheret ederim. Bunun amacıyla dünyalık irade etmem ancak bana gönüllü namına para verirlerse reddetmem. Elden mülk almam, mahalleden arkadaşımın adisyon numarasını isteyenlere verirdim. Onlar dahi istedikleri büyüklüğünde parayı gönderirler. Genelde 200-300 liralık civarında servet gönderirler antrparantez hastalara mânialı raporları alabilmeleri amacıyla sağlık kurullarından randevu almaları üstüne müzaheret ederim.”

en son benzeri kamer evvel ayrımsız hastanede doktorun şikayeti konusunda polis merkezine götürüldüğünü tamlayan Osman Ç, “Ayrımsız doktordan bir hastalanmış üzere termin almak üzere hekim olduğumu belirterek termin vermesi üzere ricacı oldum fakat hekim bana meslekle ait sorular sorunca cevaplayamadım ve bunun konusunda polis güçleri merkezine götürülerek anlatım verdim, savcılıkta da anlatım verdim ve başıboş bırakıldım.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’daki benzeri hastanede tanıştığı ambulans şoförlerine kendini hekim adına tanıttığını itiraf eden Osman Ç, Van’dan sayrı nakil sürecini şöyle anlattı:

“İstanbul dışında sadece Van iline cankurtaran ile gittim. Hastanede tanıştığım ambulans şoförlerine kendimi hekim namına tanıtmıştım. Beni refakatçi olmam amacıyla aradıklarında akseptans ederek 29 Kasım’dahi İstanbul’dan Van’a gidip hastaneden hastayı aldık. Üzerimde kâin kaşeyi Bakırköy’üstelik bulunan tıpkısı matbaada 2-3 ay önceki yaptırmıştım. Bu kaşeyi benden kendimi hekim adına tanıttığım ambulans görevlileri istemişti. Kaşeyi ambulansta evrakları ben olmadığım zamanlarda mühürlemek amacıyla vermiştim. Cankurtaran şoförü abes reçeteyi, eczaneden antibiyotik alabilmek için benim kaşemi basarak kullanırdı.”

Osman Ç, hastanede tek züğürt muayene etmediğini iddia ederek, “Hastanede doktordan termin alabilmek, hekim olarak tanıttığımda amonyaklamak üzere önlüğü giydim. Tıpkısı defa da hastanede tedavi gören babaannemi almaya gittiğimde giymiştim.” ifadelerini kullandı.