CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, “On Paralık kimesne keder etmesin ego bu ülkenin 5’li çetesine istekli değilim. Ego bu ülkenin fakirine fukarasına, sorunlarına talibim. Herkesin sorunlarını halletmek için savaşım edeceğim.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Bafra Belediyesi Kültür Merkezi Salonu’nda planlı partisinin takım toplantısına katıldı.

CHP’ye kullanılmamış katılanlara rozet takan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, 1 Eylül’da balıkçıların avlanmaya çıkacaklarına belen ederek, balıkçılara fazlalaşan günler diledi.

Balıkçıların iri sorunlarının olduğunu anlatım fail Kılıçdaroğlu, “Sinop Milletvekilimizi görevlendirdim. ‘Hopa’dan başla Barış As Samandağ’a büyüklüğünde git, cemi balıkçıları gez, balıkçıların sorunlarını getir, parlamentoda gündeme getirelim’ diye. Gezdi, çalıştı. Tek kimse endişe etmesin ego bu ülkenin 5’li çetesine iştahlı değilim. Ego bu ülkenin fakirine fukarasına, sorunlarına talibim. Herkesin sorunlarını halletmek üzere savaş edeceğim. Herkesin sorunlarını hal üstüne egemenlik ortaya koyarsak o antlaşma talih gerginlikten kurtulur. Ülkeye sulh, hayat egemen peki. Ülkede hep kazanır, alın terinin değeri bilinir. Bu çerçevede davranmak lazım.” diye konuştu.

“Benim davam amiyane ayrımsız sorun değildir, benim davam cebin teri davasıdır”

Çiftçilerin, müstahsil ve esnafların sorunlarını bildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Amma sorunu aşina olmak yetmez. Elbette çözeceğini dahi anlatmanız lazım. Vatandaşa cesaret yöneltmek üzere sorunu kuşkusuz çözeceğini birlikte anlatmanız lazım. Söylediğimiz herhangi bir sorunun cevabını katiyen söylüyoruz. Bittabi çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Çiftçinin sorunu mu var? Biliyorum. Burada yıllardır müteharrik şeker fabrikasının anahtarına kilit vurulduğunu bile biliyorum. O fabrikanın çalışması gerekiyor onu da biliyorum. 34 sene bilahare Türkiye mahdut dışından şeker ithal ediyor. Cenabıhak aşkına şeker hastalığı pancarı tohum çitçiminiz mi yoktu? Şeker Hastalığı pancarını ekecek toprağımız mı yoktu? Şeker pancarını işleyecek fabrikamız mı yoktu? Kâffesi vardı, çetelere çalıştılar. Bafralılar size sözüm var. Beşli çetelerin burnundan getireceğim. Paralarını götürüyorlar. O paraların tamamını getireceğim. Alıyorlar paralarını tıkır ayaklarına, tıpkı mangiz Türkiye’birlikte, ayrımsız vakfın tıpkı ayağı Amerika’birlikte buradan oraya milyon dolarları gönderecekler Bay Eksiksizlik birlikte bunu seyredecek. Yemezler. O paraların tamamını getireceğim. Zira benim davam Adalet davasıdır. Benim davam kul hakkı yiyenlerle mücadele davasıdır. Benim davam amiyane tıpkısı sevgili değildir, benim davam alın teri davasıdır.”

“Bilcümle bu gerçekleri isteyerek sandığa gitmenizi istiyorum”

Hollanda’nın toprak olarak Konya’dan âdeta olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Amma Hollanda’nın almanak tarım ihracatı Türkiye’nin beş kalpsiz. Sebep tığ ihracat yapmıyoruz. Neden üretemiyoruz, neyimiz nakıs. Çiftçimiz mi nakıs? Toprağımız mı? Güneşimiz mi? Suyumuz mu? Kâffesi var. Hastalık haricen saman, et, yasmık ithal ediyoruz? ve şimdi tütün birlikte ithal ediyoruz dışarıdan. Eskiden yaman ihraç ederdik şimdi duman da ithal ediyoruz. Bilcümle bu gerçekleri bile bile sandığa gitmenizi istiyorum. Bilcümle bu gerçekleri isteyerek sandığa gidip vicdanınızın sesini dinlemenizi istiyorum. Ön yargılarınızdan arınmanızı istiyorum. Yöre yargılardan arının, bu arada, alay malay bu adamakıllı ülkeyi yeniden inşa edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, çiftçiye kırmızı süt vereceğini da belirterek, “Kırmızı motorin ÖTV’siz ve KDV’siz. Denizdeki yata ne fiyattan veriyorsan traktöre bile bir fiyattan vereceksin. Çiftçiye aynı fiyattan vereceksin. Nahiye bazlı istihsal yapacağız. Türkiye’bile kim neyi ekecek birçok dönüm ekecek bunun planlanması lazım. Planlamadınız mı olanaksız. Bölge bazlı planlama yaptığımızda Türkiye’nin gerçeklerini bileceğiz. Üretim artışı sağlayacağız. Çok üretimimizi ihraç edeceğiz. Alıcısı olmasa bile Afrika’da mukavim haddinden fazla fakir alperen koca var, fehamet var. Türkiye’nin itibarı amacıyla onlara göndereceğiz. Türkiye’nin hangi kadar iyilikçi ne kadar hayırhah bire bir mevki olduğunu bilecekler.” sözlerini sarf etti.

(Sürecek)