Gailesiz hemşireye hayat veren ‘önsezi’ operasyonu
Konya’dan faaliyetler için İstanbul’a mevrut genç hemşire sağlığına kavuştu
Prof. Dr. Mehmet Mustafa Birey: “Engelleme etmeseydik hastamızı kaybedebilirdik”
İSTANBUL – Konya’bile görev fail 31 yaşındaki yoğun bakım hemşiresi İstanbul’da yapılan ihtisas ameliyatıyla hayata tutundu. Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Mehmet Mustafa Fert, “Kendisi bacı, 2 buçuk yaşında dahi duygu ameliyatı ergin, ciddi nefes darlığı, halsizlik ve yorgunlukla geldi. Uyguladığımız otama; transkateter pulmoner kap replasmanı, bu hastalarda pattadak ölüm riski haddinden fazla efdal oluyor. Müdahale etmeseydik hastamızı kaybedebilirdik” dedi.
Konya Selçuk Üniversitesi Tababet Fakültesi Hastanesi’nde görev eden 31 yaşındaki bati hizmet hemşiresi Gülşah Bekiroğlu duygu rahatsızlığıyla dünyaya geldi. ‘Mor süt kuzusu” namına anlatım edilen ihtisas hastalığıyla gözünü açan Bekiroğlu, ilerleyen süreçte işler edilerek yaşamına devam etti. Edinilen bilgiye bakarak yıllar sonraları 31 yaşına geldiğinde önce Covid-19 geçiren peşi sıra baştan sıkıntılar aktif zinde kadın hissettiği ağrılar ve anide yorulmalar sonrası doktora gitti. Yıllarca gösterişli bakımda birçok hastaya yardımcı olmak üzere müteharrik gailesiz kadın, kalbinde baştan bire bir sorun olduğunu öğrendi. Tedavi yerine yalınlık bir ihtisas operasyonu üstünde durulduğunu bu süreçte birçok doktorla görüştüğünü dile getiren Bekiroğlu, Sultangazi Haseki Terbiye ve Araştırı Hastanesi’nde Kardiyoloji Kliniği İdari ve Terbiye Sorumlusu yerine görev eden Prof. Dr. Mehmet Mustafa Can’a ulaştı.
Tüvana abla başarılı operasyonla sağlığına kavuştu
Prof. Dr. Mehmet Mustafa Duygusal’ın operasyonun merbut yerine yapılabileceğini belirtmesi üstüne tüvana abla operasyon olmaya karar verdi. Muvaffakiyetli operasyonun ardından Bekiroğlu, taburcu edilerek evine gönderildi. Konya’dahi diri ve kontrole mevrut Gülşah Hemşire’nin tetkiklerinde tedavisinin problemsiz ilerlediği görüldü. Prof. Dr. Birey, hastasına transkateter pulmoner kap replasmanı yaptıklarını rapor ederken tedaviye ilgilendiren vukuf verdi, zihayat hemşire ise yaşadıklarını anlattı.
“Hemşireliğim üzere sahaya dönüşümün en az 3 sene olacağını belirttiler”
Hastalığına yönelik konuşan abla Gülşah Bekiroğlu, “Çırılçıplak vardı, hastalığım mor çağa yerine biliniyor. 2,5 yaşında işler geçirdik. Kendim birlikte esenlik çalışanıyım Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesi’nde okkalı bakım hemşiresiyim. Covid geçirdikten sonraları yeniden hastalığım nüksetti. Arka ağrılarım, kalbimdeki dizem bozuklukları, çarpıntım, larpadak yorulmalarım oldu. Doktorlar ameliyatın bariz olacağını, antrparantez anneliğimi etkileyeceğini, riskli reçete kullanılacağını, yine hemşireliğim için sahaya dönüşümün bildirme bir iki 3 yıl olacağını belirttiler. Bunları kabul etmeyince esasen hekim arayışına girdim. Mehmet Sarıklı ile yolumuz kesişti. Ameliyatımı oldum, gayet metin aynı şekilde tek ağrım, sızım, yorulmam olmadan hayatıma bitmeme ediyorum. Ben vahim hizmet hemşiresiyim, istemsiz nöbetlerim, nefes darlığım oluyordu bu da maltalık kalitemi etkiliyordu. Nefesim kesilip sürekli uykudan uyanıyordum, pulmoner kap replasmanı oldum. Ego hiç ana kaba benzeri insanım ve genişlik eke arayışım bu yöndeydi ve Mehmet Hoca tek şekilde böyle aynı sav olmayacağını söyledi. Ego iki kız kardeşim, kardeşin bile anneliğin dahi hangi emretmek olduğunu kız kardeşimde yaşadığımdan benim üzere çok eke” dedi.
“Bu tedaviyle hastamız nazik tıpkısı konfora kavuşmuş oldu”
Gerçekleştirilen tedaviye ilgili mütekellim Sultangazi Haseki Terbiye ve Araştırma Hastanesi’nde Kardiyoloji Kliniği İdari ve Yetişek Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Mustafa Duygusal, “Fallot tetralojisi dediğimiz bire bir hastalık tanısıyla küçükken işler olan bire bir hastaydı. Kısık soluk darlığı, halsizlik ve yorgunlukla geldi. Konjental ihtisas hastalığı diyoruz buna bu hastalıkları her bin hastadan birinde görebiliyoruz. Fallot tetralojisi dediğimiz çor bile on binde bire bir gözüküyor. Kapaktaki darlığın ilerleyici dönemde artmasıyla klinik belirgi verebiliyor. Kasıktan toplardamar vasıtasıyla giriyoruz, kalbi akciğere bağlayan damara aynı kapak yerleştiriyoruz. Bu yolla kapaktaki kaçağı ve darlığı kaldırıyoruz. Hem hastaya getireceği riskler hem da cerrahi riskleri çok faziletli olduğu için sınırlanmış yöntemleri son dönemlerde tercih etmeye başladık. Bunlarda üstelik üstün başarı sağlıyoruz. Kendisi gayet rahatladı, semptomları geriledi. Hastamızda ‘ben ana olamayacak mıyım’ diyerek tedirgindi. Bu tedaviyle hastamız büyük tıpkı konfora kavuşmuş oldu. Teratojen aktif maddeler gebelikte güçlük olduğu amacıyla hastamızda büyük aynı hastalık oluşturuyordu. Ego namına tedaviyi anlatınca gözlerinde ışıklar belirdi, muamelat sırasında teratojen enerjik reçete kullanmayacağımızı kasıktan kapalı yöntemle yapacağımızı, kısa sürede ayağa kalkabileceğinden bahsettim. Özellikle anne adaylarında, tendürüst karı hastalarımızda bu format işler çok nazik konfor” şeklinde konuştu.
“Engelleme etmeseydik hastamızı kaybedebilirdik”
Zihayat hemşirenin operasyonun yapılmaması halinde birçok olumsuzlukla karşı karşıya kalma durumunun olduğunu anlatan Prof. Dr. Mehmet Mustafa Duygusal, “Kendisi abla, 2,5 yaşında ameliyatını olmuş, Konya’bile çalışıyor oradan İstanbul’a kadar mevrut. Bu hastamıza uyguladığımız otama yöntemi, transkateter pulmoner kapak replasmanı diye geçiyor. Ailesi üstelik baya tedirgindi, ertesi bölüm servise almamız tıpkı devir bilahare taburcu etmemiz sonrası giderken yakarış ederek ayrıldılar. Tezahür verdikten sonradan bu hastalarda his yetmezliği dediğimiz bulgular, ritim bozuklukları, önsezi yetmezlikleri, bacaklarda şişkin, uykuluk yetmezliği kadar bazen bulgularla geliyorlar. Anbean bile hayat kalitesini yıpratıcı ve ömrünü yıpratıcı hastalıklar oluyor. Bunlarda larp ölüm riski üstelik çok yüksek oluyor. Müdahale etmeseydik bu eşkal klinik sonuçlarla hastamızı kaybedebilirdik. Kişilerde bu hastalıklar varsa sunma yakın doktora başvurmaları, şikayetleri varsa kontrolden geçmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.