AB-Türkiye Erdemli Düzeyli İş Diyaloğu toplantısı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, bilcümle dünyanın haddinden fazla cesim aynı değişimden geçtiğini belirterek, “Bu kritik noktada Türkiye ile SU’nin henüz mail iş birliğine ihtiyacı bulunmakta.” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Avrupa Ticaret ve Endüstri Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) ev sahipliğinde planlı AB-Türkiye Erdemli Düzeyli İş Diyaloğu toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantının açılışında mütekellim Muş, Türkiye ile SUTAŞ arasında tecim, düzenlilik, kafile ve erke kabilinden birçok alanı kapsayan etraflı mütemadi ve büyük teşrikimesai olduğunu söyledi.

Tüm bu alanlar beyninde ticaretin, Türkiye ile SUTAŞ arasındaki ilişkilerde merkezi benzeri role cemaat olduğunu vurgulayan Muş, ortalık arasındaki iş birliğinin iskeletini Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği’nin oluşturduğunu bildirdi.

Muş, Gümrük Birliği döneminde AB ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin kestirmece 6 mezuniyet artışla bu yılın sonunda 200 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini aktararak, rakiplik politikası ve fikri iyelik hakları gibi birçok alanda kuma tecim politikası ve mevzuatların uygulanması yardımıyla Gümrük Birliği’nin bütünleşmiş derece zincirlerinin kurulmasını sağladığını kaydetti.

AKARSU ve Türk şirketlerinin bu bağlamda hem KEZ’üstelik hem bile Türkiye’de istihdam ve eş bol bolamat yarattığını anlatım eden Muş, Gümrük Birliği’nin 25 yılı tamamlandığından bu süreçte yüz yüze kaldıkları zorluklara bel etti.

“Türkiye, gıda ve enerji krizini göğüslemek için elinden geleni yapıyor”

Mehmet Muş, Kovid-19, dünya ekonomisinin ciddiyet merkezinin değişmesi, dijitalleşme ve iklim değişikliği kadar eskimemiş zorluklar ve paradigmaların ortaya çıktığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bu açılım süresince özellikle Türkiye-AKARSU ilişkilerinin geleceğini şekillendiren dört anne noktayı dikkate almamız gerekiyor. Öncelikle jeopolitik, kazançlı müşkülat ve hazırlık zincirlerinde süregelen müşkülat var. Nedeniyle derece zincirlerinin ayrımlı sektörlerde sunma güvenliği amacıyla eleştiri olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, Türkiye ile DENIZ arasındaki mevcut soylu erki entegrasyonun, ticareti dulda açısından çokça yüce olduğunu düşünüyorum. İş dünyalarının tedarike tabiiyet ve üçüncü ülkelere bağımlılık konusunda elimizi güçlendirdiğini düşünüyorum.”

Türkiye ile DENIZ arasındaki yakın gelişim birliğinin Ukrayna ve Rusya arasındaki ağız tatsızlığı bağlamında henüz dahi cesim ağıl geldiğini vurgulayan Muş, Türkiye’nin barışı organizasyon etmeye müteveccih çabalama gösterdiğini, besin ve erke krizini gölge etmek üzere elinden geleni yaptığını, BM ile teşrikimesai gerçekleştirerek gıda üzere dirimlik unsurların Karadeniz üzerinden ulaştırmasını cins kıldığını söyledi.

Muş, SUTAŞ’nin da şu anki jeopolitik gerilimler ışığında dünyada azık güvenliğinin sağlanması için elinden geleni yapacağından tehlikesiz olduklarını belirtti.

“Sayısal iktisat konusundaki iş birliğimizi artırmalıyız”

Tecim Bakanı Muş, üçüncü dideban yerine, 21. yüzyılda dijitalleşmenin acun ticaretinde öne çıktığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Mevcut Gümrük Birliği kapsamında olmayan e-ticaret ve dijitalleşme gibi konular Gümrük Birliği’ne şu an karışma değil. Bunlar alışılagelen tecim büyüklüğünde makro arkaç geldi. Sayısal ticaretin toptan değer zincirlerindeki öneminin artması sonucu mütemmim ilişkilerinde bunun riski olduğunu almak zorundayız. Büyük dijital platformlar iş gücünü kötüye kullanabiliyor, vukuf sızması ve ticari manipülasyonlar meydana gelebiliyor. Bunların kâffesi hem ulusal hem birlikte uluslararası düzeyde ilgilenilmesi müstelzim sorunlar. Sayısal iktisat konusundaki aksiyon birliğimizi bırakmak; bu alandaki potansiyelden yararlanmamızı ve bu riskle başa çıkmayı kolaylaştıracaktır.”

Muş, AKARSU’nin abuhava değişikliği ile mücadele noktasında Yeşil Mutabakat sebebiyle küresel liderliği üstlendiğini, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara etkin bire bir şekilde katkıda bulunmaya azimli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasından ve 2053 üzere “kesin akim” hedefini ilan etmesine değinen Muş, Türkiye’nin sürdürülebilir tıpkısı ekonomiye geçmesini sağlayacaklarını kaydetti.

“Elan yakın teşrikimesai yapmaya ihtiyacımız var”

Mehmet Muş, hep dünyanın çokça mehabetli bire bir değişimden geçtiğini ifade ederek, “Bu ciddi noktada Türkiye ile SUTAŞ’nin henüz andıran hisse senedi birliğine ihtiyacı bulunmakta. SU-Türkiye Gümrük Birliği’nin işleyişinin derinleştirilmesi ve iyileştirilmesi, ticari ve global ayar zincirlerinden sunma efdal faydayı vira etmek amacıyla hayati önem taşımaktadır. İki tarafın de mevcut Gümrük Birliği’ni uzun uzadıya bu fırsatı değerlendireceğinden eminim.” dedi.

Tarafların iş birliği yapmasının önemine belen fail Muş, “Küresel ekonomi ve jeopolitik gelişmeler, hem bölgemizde hem bile dünyada geleceğimizi formatlamak için harekete geçmemizi gerektiriyor. İçinde bulunduğumuz müphem sularda muvaffakiyetli tutmak istiyorsak alay malay hareket etmeliyiz. Biz hususi ilişkimizi pekiştirmek ve derinleştirmek için temas kalem çabayı göstermeye hazırız.” şeklinde konuştu.

Muş, hür teşebbüs temsilcilerinin görüşlerini dikkatle dinleyeceğini, onların çağrılarının ilgilendiren tam AKARSU kurumlarında yankılanmasını imge ettiğini sözlerine ekledi.

“Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna haddinden fazla ihtiyacımız var”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu dahi Ukrayna’daki savaşın tümce amacıyla hayatı zorlaştırdığını belirterek, faziletkâr enflasyon, erke arzı, açlık ve yüksek enerji fiyatlarının ekonomiler ve toplumlar üstünde doğrudan münasebetsiz etkiye erbap olduğunu vurguladı.

Hisarcıklıoğlu, DENIZ ve Türkiye gelişim çevreleri, Türk hükümeti ve Avrupa Komisyonu namına bir araya gelip mevcut nitelik, yanında çözüm yolları için konuşmanın koskocaman olduğuna dikkati çekti.

Etkinliğin, Türkiye-SUTAŞ İş Diyaloğu Projesi’nin bir parçası olduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Türkiye, DENIZ üyeliğine aday benzeri ülkedir. Türkiye ve AB Gümrük Birliği’nde. İkili servet ticareti, akıbet 25 yılda 4 kattan aşkın arttı.” dedi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin DENIZ’nin 6’ncı yeryüzü büyük tecim ortağı olduğunu belirterek, AB’nin, Türkiye’nin berrak aleniyet en şişman ithalat ve ihracat ortağı, tıpkı zamanda anne envestisman kaynağı olduğunu, Türkiye’nin ithalatının üçte birinin AKARSU’den geldiğini ve ülkenin ihracatının yüzdelik 41’inin AKARSU’ye gittiğini, SUTAŞ ile Türkiye arasındaki bütün para ticaretinin 132 milyar avroya ulaştığını bildirdi.

Türkiye’nin AB’ye ihracatının 63 bilyon ekü civarında olduğuna meni eden Hisarcıklıoğlu, “Bu dış satım; ağırlıklı yerine makine ve muvasala araçları, giysi, tarım ve olmamış maddelerden oluşmaktadır. AB’nin Türkiye’ye ihracatı 70 bilyon avroyu buldu. Bu ihracata makine ve muvasala ekipmanları, kimyasallar, yakıt ve madencilik ürünleri hakimdir.” diye konuştu.

SU ile Türkiye ortada iki cepheli bakım ticaretinin 27 bilyon avroya ulaştığını bildiren Hisarcıklıoğlu, “İş dünyası adına daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz. Türkiye hükümetinin, KEZ örgen devletlerinin ve Avrupa Komisyonu’nun desteğine ihtiyacımız var. Yeşil Anlaşma çağında Gümrük Birliği’nin modernizasyonunu sunma çokça ihtiyacımız olan güçlendirici kendisine görüyoruz.” dedi.

“Türkiye’yi önemli bir hareket ortağı adına yanımızda bulundurmamız gerekiyor”

EUROCHAMBRES Başkanı Luc Frieden ise videoteyp konuşma yöntemiyle katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ile SU arasındaki ilişkiyi pekiştirmek amacıyla hisse senedi çevreleri ortada diyalog kurmaktan elan ferah ayrımsız şey olmadığını belirterek, bu eğin düzey iş diyaloğunun benzeri yepyeni jeopolitik ve makroekonomik zorlukların olduğu benzeri zamanda gerçekleştiğine dikkati çekti.

Frieden, “Hemencecik yan tarafta tıpkı savaşımız var. Sonuç basamak faziletkâr erke fiyatlarımız var. Avrupa halkına iri mesail yaratıcı bir enflasyonumuz var ve bu bağlamda birbirinden fırlamak namına alay malay çalışmanın temas zamankinden elan koca olduğunu düşünüyorum.” diye niteleyerek konuştu.

SUTAŞ ile Türkiye arasındaki iktisadi ilişkinin oldukça yoğun olduğunu vurgulayan Frieden, “Daha fazlasının yapılması gerekiyor. Türkiye’yi kocaman bire bir hareket ortağı adına yanımızda bulundurmamız gerekiyor. O ant Gümrük Birliği’ni modernize etmemiz gerekiyor.” dedi.

İş dünyası örgütlerinden eğin dozaj katılım

İkinci bölümü basına bağlı gerçekleşen toplantıya, Dış Ekonomik İlişkiler Müesses (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Umumi Başkanı Bendevi Palandöken, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Umumi Heyet Komutan Yardımcısı Mehmet Bölüm, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serpil Veral ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Umumi Heyet Başkan Vekili Suat Çalbıyık katıldı.

Toplantıda Mutlak Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diplomatik İlişkiler Komisyonu Başkanı Osman Nuri Önügören, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başbuğ Vekili Fikret Kileci, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Erdem, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ile TOBB Eş Girişimciler Yerleşmiş Başkanı Nurten Öztürk’ün birlikte ecnebi gelişim insanları üstelik hazır bulundu.

Share: