12 YAŞINDA PARKİNSON’A YAKALANDI; 21 YIL BILAHARE BEYİN PİLİ AMELİYATI OLDU

Henüz 12 yaşındayken Parkinson’a yakalanan Enes Kaycı, hastalığı dolayısıyla 21 yıldır hayatla mücadele içindeydi. Titreyiş, angarya problemi ve vücut kasılmaları dolayısıyla mesleği olan öğretmenliği yarıda bırakan Kaycı, 33 yaşında tedavi olma kararı aldı. Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Alı Silah yoluyla dernekevi anesteziyle ‘akıl nakız’ ameliyatına giren Kaycı faaliyetler olduğu sırada, bir taraftan ellerini rahatça akım ettirebilmenin mutluluğunu yaşarken ayrımsız taraftan bile şarkılar söyledi. Işler esnasında ailesiyle görüntülü mütekellim Kaycı, ‘Çıktı baştan doğmuş gibiyim, buradan çıkar çıkmaz çalışmaya başlayacağım’ dedi.

Yaklaşık 6 yıldır Almanya’de dinç Enes Kaycı, 12 yaşındayken Parkinson olduğunu öğrendi. İlk belirtileri esen ayakta delk ile başladı ve inkıbaz şikayetleri ile devam etti. Üniversiteye hazırlanırken kasılmalarından kontekst sonsuz strese giren ve bu uzanım nedeniyle fiziksel namına üstelik güçlük kıvrak Kaycı, mücadeleci ruhu ile üniversite sınavını kazandı. Hobi ve Dekorasyon Bölümünü kazanan Kaycı, sınavlarında yeri geldi kasılmalarından çevre başarısız oldu yeri geldi çokça çalışarak başarıya ulaştı. Parkinson’a sınırlı hayatı dikçe etkilenen Kaycı, bu yüzden toplum içine birlikte elde etmek istemiyordu. Hayatının yer ağırlık anını mücahede hayatında yaşadığını söyleyen Enes Kaycı, denge problemleri yaşadığı üzere işe alınmasının akıllıca bulunmadığını, hep reddedildiğini ve bu durumun onu çokça üzdüğünü dile getirdi.

Şimdilerde 33 yaşında olan taze Parkinson hastası hatır pili tedavisi ile hayata yeniden kaplamak üzere Türkiye’da Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Cereyan Bozuklukları Merkezi (PARMER) Hatır ve Asap Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh yoluyla 26 Ocak’ta lokal duyum yitimi ile düşünce kırma ameliyatı oldu.

‘PARMAĞIMI BURNUMA BİLE GÖTÜREMEZDİM’

Cerrahi Müdahale sırasında mütekellim Enes Kaycı, ‘Kendimi bakir doğma kabil hissediyorum. Hocamın beni genişlik kırıcı durumdan alıp şu anki duruma getirmesi mucizevi benzeri görüngü. Yıpranmamış doğmuş üzere hissediyorum. Şu dakika dahi ellerimi kımıldatıyorum. Başlangıçta parmağımı burnuma üstelik götürüp getiremiyordum. Allah’a şükürler olsun. Evliyim ve 2 yaşında kızım var. Onunla istediğim kadar fasıla geçiremedim. İş hayatımda güçlük çektim. Üniversiteyi bitirirken çok güçlükler yaşadım. Bu yüzden psikolojim birlikte çokça bozuldu. Artık iş hayatımdaki dengeler üstelik bozulunca otama olmam gerektiğinin fakına vardım’ açıklamasını yaptı.

‘AMELİYAT SIRASINDA HİÇBİR ACI HİSSETMEDİM’

Hemen ailesiyle doktor araştırmaya başladıklarını tamlayan Kaycı, ‘Yüce hocayı bulduk. Ayrıntılı müddet yaptıklarını takip ettik. Elan geçmiş bu ameliyatı olan hastalara ulaştık. Pekâlâ olduklarını sorduk. Ego de genişlik böylece operasyon olma kararı aldım. Operasyon esnasında ise yemeden içmeden 4 devam iğne battığını hissettim. Onun dışında operasyon olurken tek incitici hissetmedim. Şu temel büyüklüğünde ferah ferah çalışamadım amma buradan çıktıktan sonradan hemencecik çalışmaya başlayacağım. Ali hocama bunun amacıyla çok teşekkürname ediyorum’ şeklinde konuştu.

‘İLAÇ ALMADIĞI DÖNEMDE KIPIRDAYAMAYACAK BÜYÜKLÜĞÜNDE KÖTÜYDÜ’

Doç. Dr. Yüce Cebe, Kaycı’nın durumuna ilgilendiren yaptığı açıklamada, ‘Enes Komutan, vücudunun sağlıklı tarafında konuşma korkusu ve ağırlıkla başlayan bulgularla hastalıkla karşılaşıyor. Elbette çok tüvana yaşta olduğu amacıyla tafsilatlı müddet tanı konmasında birlikte bazı güçlükler yaşanıyor. On almanak tıpkısı sürenin sonunda, cisim yarısında yani sol tarafında dahi bulguları ilerlemeye başlıyor. Bize geldiğinde tılsım almadığı dönemlerde, kıpırdayamayacak kadar güç olduğu, sıhhatli tarafında henüz hakim katılığının, tutukluluğunun, ağırlığının olduğu bir klinik tablosu vardı. Ancak haddinden fazla erdemli düze ilaçla açılabiliyordu. Açıldığı ahit de keskin, ikbal dışı hareketler tarzında canip etkiler yaşıyordu. Biz hastamızı şu anda ameliyata aldık. Ameliyatta jandarma, konuşarak paçarız sohbet ederek kanı melez ameliyatımızı gerçekleştirdik. Dernekevi duyum yitimi altında oluyor bu faaliyetler. Şu anda hatır melez henüz asılmış değil. ve nakız birlikte çalışmıyor amma bizim elektrotlarımızın oradaki varlığı dahi yetişkin ölçülerde klinik salah sağlıyor’ açıklamasını yaptı.

‘HASTADA İLAÇ CANIP ETKİSİ GÖRÜLMEYE BAŞLARSA BEYİN PİLİ AMELİYATI YAPIYORUZ’

Doç. Dr. Yüce Silah, ‘Bu ameliyatla tığ, hastalığın saatini anlayışsız alıyoruz. Mutlak yaşayamayan, başkalarının sayesinde kalkıp yürüyebilen, yatakta dönebilen, beslenebilen bir sayrı, işler sonrasında yeniden dimdik günlerine mail haline geliyor. Bu bire bir kür değil bittabi. Hastalığı ortadan kaldırmıyoruz ama bulguları yüce ölçüde düzeltebiliyoruz. Hastalar yeniden hür yaşamlarına dönebiliyorlar. Çoğu mesleğine, eski hayatına idraksiz dönebiliyor. Enes bile işler sonrası bebeği ile daha mutlu aynı hayata merhaba diyecek. Ülkemizde 160 bin civarında Parkinsonlu olduğunu zannediyoruz. Bunların yüzdelik 15’inin dahi taze yaşta olduğunu varsayarsak esasen yetişkin aynı gruptur. Bu hastaların mehabetli ayrımsız kısmı, yaşları da tüvana olduğu amacıyla tıbbi tedaviyle izlenebiliyorlar. Ama aradan yıllar bedii, ilaçlar yetmez, derman canip etkileri ortaya kazanç çıktı aktarılma boyu rahat edemez, yoğun bulutsuz merbut dalgalanmaları yaşar, motosiklet evet dahi ruhsal ilaç yan etkilerini okkalı yaşarlarsa o antlaşma de hatır melez ameliyatının zamanı gelmiş oluyor’ dedi.

‘GENÇ HASTAYA 25 YIL ÖMÜRLÜ PİL’

Doç. Dr. Silah açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

‘Düşünce kırma pil olduğuna bakarak tıpkısı müddet dahi batarya ömrünün bitmesi gerekiyor. 2 tür hatır pilimiz var. Tıpkı dışarıdan yükleme edilemeyen piller. Bunlar ortalama parkinson hastalığında verilen canlılık akımına mecbur olmakla 4-6 yıl ömrü olan ve ayrımsız müddet sonra değiştirilmesi müstelzim piller. Son günlerde henüz kalın kullandığımız, dışarıdan yükleme edilebilen piller var. Hastalanmış el telefonu yükleme boy bos üzere haricen ayrımsız cihazla pilini haftada 1 yükleme edebiliyor. Bu pillerin firma iddiasına göre 25 seneden ayrıntılı ömrü var. Hastamıza dahi bunu takacağız.’

‘DÖRT GÖZLE EŞİMİ BEKLİYORUM’

Ameliyathanenin dışında eşini muntazır Rümeysa Kaycı ise ‘Bu döneme kadar çeşitli güçlük yaşadık. Eşimin sonsuz kasılmaları, dengesizliği, tutukluğu, donukluğu oluyordu. Ameliyatla ilgilendiren hiçbir korkumuz yoktu. Zira doktora güvenimiz tamdı. Eşim kullanılmamış tıpkısı hayata başlayacağı üzere çokça heyecanlı ve mutluyuz. Dört gözle onu bekliyoruz’ dedi.

Share: